İçimizden Biri

Hiç bir kalbe sığmadı yüreği...Sevgi sırça bir kase gibiydi her girdiği kalpte kırdı dokunmayı bilemedi..İçindeki öfke galebe çaldı hep, iyi niyete dair tüm sezgilerini yok etti...
Dilindeki küfrün azgın sularında boğdu manayı, maddi beklentileri dağıldıkça hayallerinde, ruhunu kıskanç bir iblis ele geçirdi...Kendi yıktığı gönül kalesinde surlara takılı kaldı, hoşgörüyle beslenip büyümeye çalışan insani hisleri..Artık güvensiz ve güvenilmez biriydi..

Yalan zehirli bir sarmaşık gibi beynini istila etmiş iç dünyasındaki başkaldırı, bütün manevi duygularını katletmişti..Ah kör fani neden görmezsin hayatın asıl gerçeğini?
Neden bu kadar nankörsün rabbin sana sunduğu nimetlere? Neden hala inkar edersin kendini? Bilmez misin yaradılış sebebin yarada na iman etmektir..
Bilmez misin yara danı sevmek inanmak bile ona ibadet etmek gibidir..

Farkında değil misin zaman geçiyor anlamıyormusun ömür tükeniyor...Haydi dön bir bak gönlündeki aynaya, eğer cesaretin varsa önce kendini sorgula..
Başarısızlıklarının bedelini,kaybettiğin kalplerin vebalini, aklından bile geçir memen gerekenleri nasıl kirli bir çamura batırıp ta çiğnedin dilinde..
Onca fitne, onca yargısız infaz, onca hayali suçlama, senin çirkin vehimlerinin eseri değil mi?
Ya nankörlüklerin ya kadir kıymet bilmeyen şu vefasız yüreğin.?

Ya bencil huyunun hain dürtüleri...Şimdi marifetin yalan dostun yılan oldu da pek mi memnunsun hayatından..? Oysa defalarca ibret vermişti sana yaratan..
Defalarca uyarıldın hastalıkla defalarca imtihan edildin kazanç ve kayıplarla..
Halamı vesvese ile karalamaktasın kalbini..?
Halamı doymazlık içinde sefil, halamı aymazlık içinde gafilsin?

Sen ki hayat denen deryada kaybolmaktasın..
Gönül gemin çürümüş, kötü huy, tayfaların terk etmiş seni kaderine...
Rotası bozulmuş idrakınla yavaş yavaş değil hızla batmaktasın...

Şükran Gülcenaz AYDOĞAN

11 Haziran 2016 1-2 dakika 27 denemesi var.
Yorumlar