Ihanet Seranomisi

Uyandim. Derin bir uykudaydım. Uyandim. Ilik bir bahar gunuydu, tekir kedi sokaktan minik adimlarla yuruyordu. Sokak bomboştu. Güneş sanki ilkkez doğmuş gibiydi. Sanırım sabahtı. Uyandım.

Ruyamda oyle kotu seyler gordum ki. Yataktan kalkmadan tavani seyrettim. Gorduklerimi tekrar zihnimden gecirdim. Yana dondum. Yastik islakti, kirpiklerim islakti. Aglamistim. Ruyam berbatti. Uyanmak ruyami bitirmedi. Derin bir korku basladi. Ya ayni ruyayi yeniden defalarca kez gorursem? Ruyam izdirap doluydu. Kalktim. Yasli bir nine kotu ruya gorursen suya anlat derdi. Muslugu actim. Zihnimden suya anlattim herseyi. Ama gecirmedi. Yuzumu yikadim. Sanki yillardir yuzumu yikamiyordum. Suyun butun taneciklerini soguklugunu her bir hucrem de hissediyordum. Uzun sure o sekilde gozlerimi kapatarak suyu hissettim. Su şifa mıydı? Hic birsey bana şifa degildi. Neden hicbir sey bana şifa degildi?
Biri kalbimi avuclarina almisti. Gözümün içine baka baka avuçlarında sıkıyordu kalbimi. Ruyam dehset doluydu. Karsimda o. Onun kelimelerle tarifi imkansizdi. Ilk gordugum gun hayatim degişecek demistim. Onun sevdigi kokuyu sevdim. Onun sevdigi kiyafetleri. Onun yurudugu sokaklari. Onun oturdugu yerleri. Onun sozlerini. Onun sesini. Kirpiklerini. Gözünün en derinindeki kimsenin farkedemediği yeşili. Güldüğünde gözünün kenarindaki cizgileri. Bana göstermeyip herkese koşulsuzca sundugu merhametini. Ona ait herseyi bir bir zihnime kaziyarak sevdim. Oyle bir anda degil. Gun be gun sevdim. Kimi zaman savastim. Kimi zaman direndim. Kimi zaman kazandim. Kimi zaman kaybettim. Kimi zaman ağladım. Ama hic vazgecmeden sevdim. Ilik bir yasemin kokusu geliyor burnuma. Keskin ve aci dolu. Ayna da kendime bakiyorum. Cirkin miydim? Diyorum. O daha mi guzeldi. Hayir. Kimse kimseden daha guzel kimse kimseden daha cirkin degildi. Hayir, hayir. Guzellik algisi gozumuzle zihnimizin bize oynadigi kucuk bir oyundu. Benzerlerimizi severdik. Ilk basta zıt olan ilgi cekici gelirdi, kosardik pesinden, bizim olsun isterdik. Ama sonra... sonrasi hep bilindik hikayeler. Zıt olan zor ve sıkıcı gelmeye başlardı. Kusur arardik. Kirpiklerin neden uzun? Bile derdik.

Benim masalim ruyamda sonlanmisti. Hangi masal sonsuzadek surerdi ki. Ama zihnim, zihnim benle alay ediyordu. Hergece bitmek tukenmek bilmeyen ayni ruyaya yatiyordum. Bazi geceler sabahlasam dahi bir saatlik uyku da bile bu ruyaya uyaniyordum. Sanki herseyi hergun yeniden yasiyordum. Insanlar degisiyordu, ben degisiyordum ama ruyam ayni kaliyordu.

Onu son gordugum gunu hatirliyorum. Zihnimin en derininde. Yuzundeki o belirsiz ifade. Sahi ben bitmeyecek bir ruyaya tutsak kalmisken, o acinacak bir ruya da degil mi suan. Kim bilir. Belki de hepimiz bir ruyanin icindeyizdir.

01 Ağustos 2017 2-3 dakika 10 denemesi var.
Yorumlar