İhtimal

'Bilirsin, yazılmadıkça bitmeyen şeyler biriktirir kadınlar.' diyor bir yazar bir satır arasında.
Kursağımda biriken sözcüklerden çok hayal kırıklıkları. Nasıl dökülür kağıda, nasıl tüketilir tükenmez kalemler?
Bitirmeye çalıştıkça alışıyorken yahut kaçtıkça kovanlanıyorken anıların başkentine, mümkün mü
biriktirmemek ?
Tam kendimi güçlü sandığım an, kumdan kalelere dönüşüyor ayakta tutan herşey. Tam böyle iyiyim derken, kapı zili çalıyor aylar sonra ve sana savunmasız yakalandığım gibi pijamalarla yakalanıyorum misafire, ansızın.
Üst komşunun yasak olduğu halde evde köpek beslediğini dinliyorum yöneticiden, ya da dinliyormuş gibi yapıyorum işte , herneyse.
Sahi, niye bir apartman yöneticisi bile seni anımsatır gecenin bu saatinde, aniden gelişi ile ? Yakalamaya çalışıyorum anlattığı yerden fakat en alakasız kısmını, köpeğin adını sorarken buluyorum kendimi, üstelik sorsalar kendi adımı bile hatırlayamayacak kadar dalgınken.
Nasıl oluyor da herşey sana dönüşüyor , seni hatırlatıyor bir anda ?
Neden sana yuvarlanıyor tüm eğreti duygular ?
Bayramlık gülüşlerim neden arifeyi sen ilan ediyor her seferinde !?
Kapanınca kapı dosta , düşmana , komşuya ; kendime dönüyorum.
Kendime dönüyorum fakat varana dek kapı çalana kadar yudumladığım kahve fincanının başına, yine sende kayboluyorum.
Kırk yılın hatrına kırkar dikiş atıyorum birer birer yaralarıma.
Fincanı ters çevirip ve sallayıp üstünkörü, yine sana kapatıyorum. Belki diyorum bu fincanda saklıdır üç vakte seni bana getiren o uzun yollar.
Yahu ben biliyorum dönmeyeceğini de kalbe anlatmak zor mesele işte. Leblebi tozları vardı bizim çocukluğumuzda bilirsin. Genzimize kaçacağını bildiğimiz halde çekerdik pipetle ve her defasında aksıra aksıra bulaştırırdık yüzümüze gözümüze. Hani birde üstüne anne dayağı yerdik sıçrattığımız her metrekare başına on azar eşliğinde.
Şimdi yine olsa mesela, göze almaz mısın o deli ve çocuk cesaretinle ? Kalbimde öyle işte , kandili başka bedenlerde söndürülmüş bi aşkın peşinde hala külleri karıştıran bir deli çocuk, bile isteye.
Bazen fazla cesur, bazen telvelere gizlenen ihtimallerin korkak bekçisi.
Olsun , aşk güzel şey değil mi ihtimalken bile ?

29 Ekim 2017 2-3 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 6 yıl önce

    Düz yazıdan öte bir şiir duruluğu ve akıcılığında gönül sesinin acı nağmelerinden dökülen hicran nidaları.

    İçtenlikle kutlarım kalem arkadaşımı.

    Emeğe ve sanata sonsuz saygımla esenlikler.