İslam ve Kandiller

Kandil, ağzı oldukça küçük, yayvan ve yuvarlak bir kap biçiminde olan, içinde sıvı bir yağ ile fitil bulunan tarihi bir aydınlanma aracıdır. Kandilin kullanışı mumdan da eskidir. Antik çağlardan kalmış eşyalar arasında, kazılarda en çok rastlanılan kandildir. İlk zamanlarda kandilde yağ olarak kötü cins zeytinyağı kullanılırdı.

Kandil önceleri aydınlatma amacıyla evlerde kullanılırken sonradan dini inançlar nedeniyle, tapınaklarda, mezarlarda hatta kutsal kabul edilen ağaçların dallarında sürekli yakılır oldu. Kandil ışığı insanlar için ruhani bir anlam taşıyordu. Hayatı temsil ediyordu. Kandilin yağının tükenmesi, ışığının sönmesi, ölüm anlamına geliyordu.

Müslümanların kutsal saydıkları beş geceye ?kandil geceleri' adı verilmesinin de kandilin ruhani kimliği ile ilişkisi vardır. Aslında kandil kelimesini sadece Türkler kullanırlar. Araplar gece anlamına gelen ?leyl' sözcüğünü ('leyle-i Regaip' gibi) kullanırlar. Zaten kandil geceleri inanışı Arap toplumlarında başlamış olsa da gelenek haline getirilmesi ve çeşitli adetlerin ilave edilerek zenginleştirilmesi Türklerin sayesinde olmuştur.

Türkler kandil gecelerine ibadet dışında birçok sosyal aktivite de getirmişlerdir. Parmak kalınlığında susamlı ve susamsız yapılan kandil simitleri, komşulara lokma, helva ve şerbet dağıtma, büyükleri arayarak kandillerini kutlama gibi gelenekler bunlardan bazılarıdır. Elektriğin olmadığı devirlerde cami minareleri arasına gerilen iplere tutturulmuş kandillerle yazı ve süsleme yapmak, yani mahya kurmak da yine Türklere mahsustur.

Kandil adetleri arasında en etkileyici olanı, hatta yeni nesillerin adını bile duymadıkları kandil uçurma gösterisidir. Kandil gecelerinde yapılan bu gösteride minareye çıkan bir kişi şerefeden yere doğru bağlanmış bir ip üzerinde kandilleri kaydırırdı. Birbiri ardına kayan kandiller yıldız kaymasına benzer bir görüntü oluşturur, bu görüntü halk tarafından ilgiyle izlenirdi.

Kadir, Regaip, Miraç, Berat ve Mevlit adını alan bu kutsal gecelerden; ?Regaip', Hz. Muhammed'in ana rahmine düşüşü, ?Miraç', gökyüzüne yükselmesi, ?Berat', günahların affedilmesi, ?Kadir' Kuran'ın ilk ayetinin indirilmesi, ?Mevlit' ise Hz. Muhammed'in doğum günü olarak kutlanır.

Regaib kandili ile kutsal üç aylara girilir. Bu kutsal aylar Recep, Şaban ve Ramazan'dır. Recep Allahın ayı, Şaban peygamberin ayı, Ramazan kulların ayı olarak söylene gelmiştir.

Kadir gecesini diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği vardır. Kur'an'da sadece Kadir gecesinin kutsallığından bahsedilir. Öbür kandil gecelerinden hiç bahsedilmez. Zaten İslam'a göre Allah'a ibadet için her gece ve zaman aynı kutsallıktadır.

Aslında bilimsel dini kaynakların bir kısmını inceleyerek oluşturduğum yazım okunduğunda da görüleceği gibi, önemli olan çoğu sonradan cahil hacı, hocalar tarafından ortaya atılmış Kuran'da yer almayan günler ve gecelerin, ibadet için Allahın diğer gece ve günlerinden ayrıcalığı yoktur. Bu gün ve geceler toplumsal gelenek ve görenek özelliği taşımaktadırlar.

Birbirimizin bu gün ve gecelerini kutlamak için, telefon hatlarını kilitleyeceğimize, daha hayırlı işler ve ibadetler yapmamız doğru olmaz mı?

Temelde bütün dinler gibi iyi ahlak felsefesi olan yüce dinimizde böyle şatafatlı kutlamalara ve gösterişe izin verilmez. Tüm ibadetlerde alçak gönüllülük ve samimiyet esastır.

HEPİNİZE İYİ AHLAKLI, İDEAL GÜNLER DİLEĞİYLE.,

25 Haziran 2009 3-4 dakika 138 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)