İstanbul'da Bir Semtimizdir Vefa!

TDK Türkçe Sözlük' ten çıkardılar seni güzel sözcük,özür dilerim.

Vefa, birine karşı ister baştan verilen, isterse verilip kendisine hatırlatılan şeylere karşı borcunun şuurunda olarak o borcu eda etmek demektir. Bu da, çok defa karşılıklı mukaveleler şeklinde gerçekleşir. Sadakat gibi soyut bir kavram vefa.

?Zaman yosmadır?, der şair. Sormayın, adı aklımda değil. Vefasızlığın ellerinde " yosma "oldu insanlık ve zaman. Zaman değince üzerine, mavi solar,beyaz kirlenir. Adı kalır sayfalarda. Artık, zaman taştan sert. Değmeye görsün, bedenin yara bere içinde , ruhun ateşlerde gibi inlersin. Zamanla yaşayan bilir. Ben yaşayarak öğrendim ve biliyorum.
Ardından yeni yıllar ve yeni hainler vefasız ve sadakat fakirleri gelir. Kuyrukları sallanır bacak arasında ilk zaman. Sonra palazlanır alınca derman.
Her gelenden bin sadakat beklenir. Bekle, bekle ki sadakati göresin! Sadakat sakata gelmiş üstadım sen nerden bilesin!
Vefa, artık İstanbul civarında bir semtimizdir.
Klişe söz olsa da yeridir söylemeli: Adın ve anlamın yok ! Sadece semt adısın levhada!
Müştekiysen mahkeme orda," hangi kahpeliklere kurban ettiler beni" diye sor ve ağla!

Yapılan tüm iyiliklerin üzerine kar yağıyor. Bin serzeniş düşüyor üzerine. Lime lime olan bakışlarımız elemli, firkatin kadranında. Dimağlarımıza vesvese yağıyor.Tılsımlı zamanlar gitti gideli, vefasız yağmurlar yağmalıyor ruhumuzu. Salkım saçak sevgiler düşmüyor yüreğimizin kuytularına. Sevgiler yalın ayak. Kıymıkları acıtıyor içimizi. Ruhlar kurak ve firari.
Gönüller, kayboluyor eflatun düşlerin sadakatine.
Vefa rüzgarları esmiyor semtimize.
Semt işte,Aziz İstanbul'un mütevazi semti Vefa.

Vefalı olmak, bir taraftan sadakat gereken zata karşı o his ve tavrımızı korumak, bir diğer taraftan sorumluluğumuzun şuurunda olmak ve onun gereklerini yerine getirmek olsa gerek. Diğer bir deyişle de, onun teveccühü ölçüsünde ona teveccühte bulunmak demektir
Herkesin derecesine göre bir sadakat ve vefa hissi vardır İnsan, bu yüce duygulardan dolayı değer verdiği şeylere karşı saygı duyar ve onlara gönülden sahip çıkar.

Öyle olsa güzel,ama ne gezer!? Ulvi ve insani değerler...Kimlerde var diye düşündüm bir zaman. Ya da bende ne kadarından var bu yüce anlamlı kavramlardan? Varmış baktım biraz deği l, hem de fazlasından bendenizde . Dağıtmışım, vermiş,göstermişim her gülen kancık yüze. Gün gelmiş vefa bulma sırası gelmiş ben sefile. Vefa yok ortada,sadakatten hiç eser...

Her yazıda olmasa da çok sık kullandığım veciz söze iş düştü yine: "Üç şeyin okulu yoktur: Asalet,cesaret ve cömertlik."

Amenna! Yokmuş su götürmez gerçek söz. Sayıp döksek vefasızın kansızlığını , bu artık deneme yazısı olmaktan öte hatıra olur. Hatıralarımdan döktüğüm bir yazı zaten" vefasızlık" da oldu adı. Bir belgedir geleceğime ,ben olmasam de geridekilere. Elbet bir gün denk gelecektir muhatabı kişilerin kör gözlerine.


İbrahim Sadri sevgili için söylese de vefasızlık ,hayırsızlık üstüne çok güzel cümleler:

Yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
Yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
Nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık kemana döndüm
....
zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda

ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin

dağda dört mevsim erimeyen karlar yağa
yokluğumla öyle erinesin
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de insafsız çıktın adın batsın

....

Şarkı sözleri anlattıyor her içli meramı vafa üstüne. Fazla söze gerek var mı sizce?

Mısralardan "sevgili" yi çıkarıp hain veya vefa koyun yerine, kafi gelecektir anlamını sezmeye.
Sabah varsa ,akşam da olacaktır; gece varsa gündüz.Dağların zirvesine kadar taşırsak yükü veya kendi bedenimizi, inişi vardır çıktığımız yol kadar geri.
Sadakati olmayanın vefası olmaz. Vefasızın da hayrı kendi rezil ruhuna gayrı.Bizden uzakta zaten her sefil; sefil ruhunun irininde olacak elbet bir gün rezil.

29 Ekim 2009 4-5 dakika 38 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    sevgiler yalın ayak ve kıymıkları acıtıyor içimizi doğru söze ne denir.