İyi Uykular

Aslında her şey vaat edilmiş toprakların (Arz-ı Mev'udun) sözde vaat edilenlere, teslim edilmesini sağlayacak bir projeden ibaret... Fırat nehrinden, Nil Nehrine kadar olan geniş bölge... Yahudilik inancına göre Hz. Musa'nın Filistin'e girinceye kadar geçmiş olduğu topraklar. Suriye ve Irak'ın kuzeyi Türkiye'nin güneyi bu sınırlar içerisinde... 1923 de kurulan Türkiye'nin bu bölgesinin rahat yüzü görmemesinin temel sebebi... Sürekli baş gösteren isyanlar ve ardından 1927 yılında Lübnan'da Ermeni-Hıristiyan işbirliğiyle kurulup ardından Kürdistan hayaliyle silaha sarılan Hoybun Örgütü... Ağrı ayaklanmasında yedikleri darbeyle kısa sürede tarihin tozlu sayfalarına çekilen bu örgütün devamı PKK... 30 yılı aşkındır süren çatışmalar, toprak olan gencecik yüzler, akıp giden milyar dolarlar ve devamlılık arz eden huzursuzluk...

Ve bugün geldiğimiz noktada neredeyse zafer çığlıkları atan kendisini dünya devleti olarak lanse eden bir ülkeye meydan okuyan, tehdit eden bir güç haline geldi. Peki, bunu kim başardı? Bir düşünelim.

Yıllarca en ağır eğitimlerden geçip, vatan topraklarında hain dolaşmasın diye emek veren yüzlerce askeri hain diye dört duvar arasına yollayıp, dağda askere polise kurşun sıkanları meclis sıralarında ağırlayan düzen mi?

Ya da İstanbul'da Ankara'da Türk bayraklarını taşıyanları yine bu milletin değerli evlatlarına joplatıp, doğu ve güneydoğuda bayrak yakanları evladı olarak görenler mi?

Yoksa Türk kelimesini adına almaktan utanan, kamu kuruluşlarının üzerindeki T.C ibaresini kaldırtıp, birçok şehirde Kürtçe levhaları gururla asanlar mı?
Hatta ?çözüm süreci' adı altında bu ülkeyi bölmek isteyen hainlere kucak açarken kendi insanını dışlayanlar bile olabilir.

Üretebiliriz aslında birçok seçenek daha ortaya koyabiliriz sorumuzun cevabı için... Ama neye yarar ki?

Irak'ta yıllarca hüküm süren Kesnizani Tarikatını bilir misiniz? Eminim bilmezsiniz... Yahudi bir şahsın kurduğu İslami bir yapılanma... Bizler oldum olası Allah, kitap diyen herkesin peşine takılıp yürümeyi marifet saydığımızdan olsa gerek kolay aldatılıyoruz. Irak halkı da aldatılmıştı.
Hatırlar mısınız? Irak-ABD savaşı en küçük kasabalar da dahi tüm şiddetiyle sürerken kamuoyu Bağdat kolay kolay düşmez diyordu. Bir gece de düştü hâlbuki... Yüce Şeyh! ?Artık daha fazla kan dökülmesini istemiyorum silah bırakın...' çağrısı yapmıştı çünkü o gece... Bugün yaklaşık 2 milyon insanını teröre kurban veren Irak halkı da ne yazık ki çok sonrasında öğrenmişti, şeyhin Yahudi olduğunu...

Bu örneği birilerini zan altında bırakmak için vermedim, yanlış anlaşılmasın... Sadece kan gölüne dönen Müslüman coğrafyasının cahilliğine bir vurguydu... Konumuza dönecek olursak...

Çözüm süreci boyunca kan dökülmedi diye kına yakan değerli milletimiz hiç düşünemedi belki de, peki binlerce çocuk neden kaçırıldı, binlerce genç neden dağlara gitti. Madem savaş bitmişti neden örgüt elemanlarını tavsiye etmek yerine sürekli takviye yapıyordu.Neden düşünelim değil mi? Bizim yerimize düşünen biri var ne de olsa...

Ne istemişlerdi de vermemiştik ki? Apo'nun özgürlüğü ve özerklik sayılmazsa...

Hâlbuki devletimizin saygın kişileri neredeyse Apo'yu sütten çıkmış ak kaşık gibi anlatmaya başlamıştı. Bilmeseydik onun 30000 kişinin katili değil de, iyilik meleği zannederdik. Dünyadaki birçok devlet terör örgütü liderlerini yargısız infaz ederken biz onunla en üst düzeyde görüşmeler yapmıştık. Özerklik içinde zaten il özel idarelerini kaldırıp şehrin en büyük amiri olarak belediye başkanını göstererek az çok adım atacaktık. O bölgedeki birçok belediye başkanı zaten PKK üyesi değil mi? Ve jandarmayı çekiyoruz o topraklardan kendi asayişlerini sağlasınlar diye... Daha ne yapalım?

Daha ne mi yapalım... Ne yaparsak yapalım fark etmeyecek... O bölgeyi özerklik adı altında ya da alenen sınır çizgilerimizi bozarak teslim alıncaya kadar devam edecekler... Biz müsaade edecek miyiz peki?

Uyanırsak asla... Ama bu uyku sürerse rüyamızı kâbusa çevireceklerdir şüpheniz olmasın...

Dün bu ülke toprakları içerisinde hem de askeri bir alan da bayrağımızın indirilmesi basit bir olaymış gibi gören beyni yıkanmışlara ise bizim söyleyecek sözümüz yok, büyük şair söylemiş söyleyeceğini:

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır....

09 Haziran 2014 4-5 dakika 13 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 9 yıl önce

    Bu alçakların ve işbirlikçilerinin yaptığı alçaklıkların hesabını mutlaka soracağız bundan kimsenin en ufak şüphesi olmamalı. Tarih tekerrürden ibaret de bir de derler ki hiç ders alınsaydı tekerrür eder miydi. Kesinlikle ders çıkarılsaydı çok farklı olurdu mutlaka. Kuzey Irak'da onlarca, yüzlerce, değişik istihbarat birimlerinin ajanları cirit atıyor. Kimimiz biliyor, kiminin de haberi yok. Televizyonlarda yüzlerce saçma sapan dizi ve filim ile Türk Milleti uyutulmaya çalışılıyor. Orta Doğu asırlardır dünyanın gündemini sarsıyor ve sarsmaya da devam edecek. Ne zaman ki Müslümanlar akıllanacak ve birlik olacak, işte o zaman emperyalistler ve işbirlikçileri de tarihin tozlu sayfalarında ki yerini alacak. Giden canlara tabi ki yüreğimiz parça parça. Hainleri ve işbirlikçilerini tarihte Türk Milleti'de affetmeyecek. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ''Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet hatta hıyanet içinde bulunabilirler.'' bulunsunlar bakalım. Bizim de muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kanda her zaman mevcuttur. Sağ ol var ol arkadaşım son günlerde okuduğum en güzel en vurucu yazılardan biriydi...🤐🤐🤐

  • 9 yıl önce

    Çok teşekkürler Ahmet Bey...Umuyorum bu güzel millet en kısa zamanda titreyip kendine gelecektir...