Kadındır Kadın
-Tanrı : Kadındır kadın. Seni buraya neden çağırdığımı öğreneceksin.
-Erkek: Tanrının bir cinsiyeti yoktur diye öğretilmişti. Neden bizden bunu sakladınız, oysa siz... diye cevap verdi sese.
-Tanrı: Cehennemdir. Herşeyi anlayacaksın, dinle beni. Ruhları cezalandırırken cehennemimde... Üzülmek elde değil kendi yarattığı şeyin acı çekmesini izlerken. Onlara bir esinti gönderdim biraz olsun serinlesinler diye. Hepsinin farklı oldu bu serinliği algılaması. Kimileri okadar alışmıştı ki tutsaklığa ve sıcaklığına cehennemin, ürktüler serinlikten. Çok azıysa ruhlarını özgürleştirebildi kendilerini bırakarak serinliğe. Alevler öyle güzel şekiller aldılar ki esintiyle, çiçeği yaratmanın ilhamını verdiler. Aşk dediğinizse serinliğin kollarında özgürleşmesiydi ruhlarınızın.
-Erkek: Peki ya dünya?
-Tanrı : Dünya dedi bir kadının gözlerinden görebilmekse... Lilith'i yarattım Ademe eş olsun diye. Hemen itiraz etti bana. '' Neden birbirimize eş olmuyoruz da ben Ademe eş oluyorum. Neden eşitlik değilde erkeğe tanınan üstünlük''. O zaman Havvayı yarattım. O kabul etmişti Ademe eş olmayı. Lilith gerçek serinlikti. Öyle bir serinlikti ki bu, beni bile şaşırtmıştı. Aşk buydu, Tanrıyı karşısına aldıran bu serinliğin kendisiydi aşk. Cennet diye birşey yok cehennemimin yanında. Cennet dedi Tanrı : Bir kadının gözlerinden görerek yarattığım dünyada, onun serinliğini hissederek yaşamaktır. Görmediniz. Güneşi gözlerinizin önüne koydum hergün göresiniz diye. Ama görmediniz. İnanmadınız güneşin sizi ısıttığı gibi alevin sizi cezalandırabileceğine yeniden, cehennemimde.
Bir kadının üzüntüsüydü bulutlar. Biraz neşesi yerine gelse mavi gökyüzünü beyaz beyaz süsleyen bulutlar. Kadın üzgünken ağlamasıydı kara bulutlar. Şimşek kederi, feryadıysa gökgürültüsü! Bir kadının gözlerinden görerek yarattığım dünyada, size cennet olsun diye yarattığım dünyada; erkeklerin kurallarının neler yaptığını görüyor musun? Ne acılar çekliyor, benim bile beklemediğim acılar. Savaşlar, haksızlıklar, açlıklar... Ara sıra hatırlatıyor Lilith'in serinliği herkesin eşit olduğunu, paylaşmayı, barışı... Gülüp geçiyorsunuz. Nasıl olurda eşit olurmuş tüm insanlar diyorsunuz. Ve daha fazlasını istiyorsunuz başkalarının paylarından hergün biraz daha çalarak. Oysa kadın paylaşıyor. Kendi çocuğunu beslerken bir diğerinin açlığına asla tahammül edemiyor.
Erkek aslan sadece kendinden olan yavruları ister, diğerlerini öldürür. Dişi aslansa yavrusunun yanına yaklaşıldığında korkuyu tanımlayabilmeme neden olmuştu.
Sana bir soru sorayım dedi Tanrı. Hiç düşündün mü bir kadın gibi olmak, yaşamak isteyen erkekleri? Bu garip değil mi? Hiçbir kadın yokken erkeğe benzeyen, erkekler var kadın olmak isteyen. Nedendir hiç düşündünmü? Erkekler kadınları anlamakta zorlanırlar, ben bile yaşarken bunu...
Kadınlar affettiler oysa diye bağırdı Tanrı!
Evet dedi Tanrı : Bende erkeğim senin gibi. Yaşamakta, yaşatmakta, yaşanılır kılmaktabir adım öne geçti kadın. Yaşatma cesaretini gösterdi bile bile öleceğini, tam da ben kaygılıyken yaşamın gerekliliğinde. Eşitliği ilkkez kadın istedi benden. Oysa erkek üstündü güya. Adem öyle zannetmişti. Oysa dedi erkekler cinsiyetimin olmadığı yalanını söylettirdiler bana. Tanrıya yalan söylettirdiler!. Kadınlar bir adım öne geçtiler yaşamakta. Eşit olalım, eşit paylaşalım, eşit yaşayalım dediler. Paylaşmaktır zenginlik, daha fazlasını tüketmek değil dediler.
-Tanrı: Oysa kadınlar, serinlikleriyle daha güzel kılmaya çalıştılar benim yarattığım dünyayı...
yazar, ilk yazısı olmasına rağmen, kaleminin keskin tarafını gösterip, bu uğurda savaşa hazırım diyor. hala günümüzde konuşulması bile yasaklı olan bir konuda cesurca düşüncelerini biraz mizahi de olsa başarı ile yazabilmiş. bıçak sırtında böyle bir hassas konuda çekinmeden yazabillen kalemleri okudukça geleceğe dair kaygılarım bir nebze azalmakta
kutlarım yazarımı
👍👍👍👍👍👍👍