Karalar Bağladım Güneşe

Güneşe bir zincir taktım. İhtimalleri düşünmek ve onları hayata geçirmek soğuk bir bakış açısı olacaktı. Düşünmeyi bıraktım ve bir tutam gözyaşına bağladım dileklerimi. Gerçekleşmelerinden korktum. Çünkü bir lanet diledim dünyaya, bana kötü düşüncelerle bakan insanlığa birer kötülük istedim. İbretlik bir dilekti bu.

Ak buluta kızıllık yayıldı yavaştan. Sürpriz düş kırıklıkları herhangi bir yaşantının ortasında boy gösterdi, sarılaştı yüzümüz usulca. Lanet bulaşmıştı dünyaya, geri çeviremeyeceğim bir savaş anı tünemişti korkularıma: Koştuk. Adımlarımızı sık tutarak hızlıca uzaklaştık kötülüklerden. Bir nevi bu da bir savaştı; biz her kötü düşüncenin aslıyla savaşıyorduk. Kaçarken ardımızda pembe bir dünya bırakmadığımızı biliyorduk ama buna rağmen koşuyorduk işte; ben ise saçma halimden utanarak, sıranın başını çekiyordum. Asıl kötülük benimle birlikte taşınıyordu geleceğe.

Bir süre sonra durdurdum zamanı. Kendimle birlikte, tüm dünyaya acıdım. Bu kadarı da fazlaydı. Kötülükten kaçarken, en büyük kötülüğü ben kendime yapıyordum. Güneşe bir zincir daha taktım o zaman. Karanlıklar baş göstermeye başlamıştı çünkü, zifiri duman kaplamıştı her yanı. Zihinlerde karanlıklaşmış düşünceler, boğuk gülümsemeler, sahte ve ağır gerçeksizlikler oluşmuştu. Bunun nedeni ise yine bendim.

En baştan beri herkese haksızlık yapıyordum. Kendi geleceğimin nasıl olacağını düşlerken benden hariç herkesin kötülüğünü isteyerek, bencil bir kimliğe bürünerek büyük bir hata yaptım. Sonrasında bundan kurtulmak istedim ama nafileydi. Amansız bir hastalık gibi sarmıştı tüm vücudumu bu karalık. Üstelik sadece bedenimi değil ruhumu, düşüncelerimi, aklımı, kalbimi de ele geçirmişti. Hiçbir şekilde koparamıyordum hayatımdan; etrafıma lanetler savururken asıl ben lanetlenmiştim.

Şimdi duran zamanın ortasında gerçekten de ne yapacağımı bilmez saflığımla öylece duruyorum. Hissedebiliyorum, herkesin kötülüğü benim üzerimde artık. Çoğu kez olduğu gibi kendimi düşünüyorum yine bu anda. Haykırdığım, kötü bir dünya savurduğum insanlığın yüzü benden tamamıyle umarsız. Ben kendimde şüphenin en büyüğünü duyarken bu noktada onların bana duyduğu öfkeden de fazlasını üzerimde hissediyorum. Geçmiş, kötü bir hatıralar yumağına dönüşüyor artık benim için.

Güneşe son zincirimi de takıyorum şimdi. Bu zincirin son halkası kötü bir geleceğin ta kendisi; adeta siyah bir lanet gibi...



ARALIK 2012

31 Aralık 2012 2-3 dakika 88 denemesi var.
Yorumlar