Karanlığı Dövdüm
Kokuyor muydu gece sessizlikten?
Ufacık bir çıt.Sonra hop! tetikte yürek.
Beyin susmaz,gözler ağlamaklı.Çocukmuydum ben?Çıtlar susmaz,
hoplar hoplar bütün çıtlar,sesler sessiz..sesli olan tek şey beynim,
yüreğim,ayaklarım,telaşlanan nefesim.
haydiiii...dur durabilirsen.
Hey sen!Kendine gel dur bakalım!diye bir ses ne zaman çıkacak?
Eve hırsız ne zaman girecek?kötü bir haber ne zaman gelecek?.
Katil beni ne zaman öldürecek?Bana kim nasıl zarar verecek?..
Şiiiiiitttt diye bir ses ne zaman şiiiitlenecek?
Evde yalnızsan domates doğra,yumurtayı at tavaya,
patates kızart,kek yap yeterki sen ses çıkarma ne olur.
Senin sesin milyon kelimelerce patlar,ödün patlarsa tüm
geçmişin patlar.Milyar kelimeler,milyon görüntüler,
binlerce insan..
Bugün seni düşünüp durdum ama
sıkıldım yeni birşeler üretemeyince.
Aynı hayalin defalarca çekilmiş filminden aynı senaryoyu her oynayışımda aptal aptal sırıtışlarım her sırıtmayla
biraz daha azalınca uykum geldi ve ne olsun.yukarıda yazdıklarım işte.
Karanlık korkusu.Bir lamba yandı yetmedi diğer bir lamba daha yetmedi
komşuyu çağırdım kesmedi komşuyu gönderdim en sonunda kendimden korkmaya
başladım iyimi..
Ne yapıcam derken..
Yok daha neler.!Bböyle kendimle
boğuşurken ben,bir horoz sesi bu kadar mı mutlu edecekti beni?
o beni kendimden geçiren korkuya rağmen bütün çevre sakinlerini de düşünebilecek şuuru yitirmeden,tam genzimin gümrük kapısında onay alamayan çığlığımın mutluluğu içime doldu ve karanlığı dövdüm.
Sonra bir iki araba sesleri de kulağıma çalınınca,yünden katı döşeğim silikon döşeklere dönüştü.
Dalga geçer gibi birde dedim..Hey Karanlık seni yarın gene beklerim bay bay..