Karmakarışık

Aklımın içinde hayatıma dair anıları topladığım onca bavul var. Gidenlerin unuttukları, gidemediklerimin bıraktıkları, hasretlerim, çilelerim, neşelerim.. Ne kadar hatıra varsa düne dair, tozlanmış bavullar arasında duruyorlar açmaya korktuğum içimin odalarında. Bir görünüp bir kaybolan güneşli günlerimin hatrına; puslu, karanlık geceler dışında anımsamak istemediğim anılar.. Bu anıların beraberinde getirdiği yerler, sesler ve insanlar..
Bir insan gülümsediği anları düşündüğünde hüzünlenir mi hiç? Tekrarının olmayacağını bilmesi, o anların güzelliğine gölge düşürecek denli acı verici olabilir mi? Bir tarafı feryat figan susarken, içi amansız savaşlara tanıklık edebilir mi? Ve kafasında onca soru işaretini barındırırken, uzaklaşamazken geçmişin bulanık sularından, yarınlara uçsuz bucaksız umutlarla yaklaşabilir mi?
Kalp güçsüz düşüp, akıl iplerini saldığında; geceleri gözlerinin perdeleri kapandığında, kendine kalıp iç sesine kulak verdiği anda soruyor insan bunca soruyu. Yani en çok yalnız kaldığında. Sırtını aklının içindeki bavullara yaslayıp, içinde uzun soluklu gezintilere çıktığında..

25 Mart 2018 1-2 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 2 yıl önce

    Kısacık kelimelere neler sığdırıyor insan değil mi? Gerçekten içten yazınca insan,hani sayfalarca yazarsın da anlatmak istediğin tek kelimedir aslında dolaştırır dolaştırır durursun. O yazılardan uzakta,nokta atışı yaparak,istediğini bilen bir deneme ile karşılaştım. Aklının içindeki bavullar sırtını arka yaslasan da yine seninle uzun soluklu yolculuklarda beraber olacak,ta ki unutana dek... İnsanız ve birazda duygusallığımız ağır basıyor sürekli,hele ki edebi yönden sağlam ise kalem... Kahraman Tazeoğlu'nu okumayı çok severim 'BUKRE' kitabından bir sahne okudum gibi geldi, orada şöyle diyordu ' Hâlâ benim soluğumsun. Ömrüm bitiyor ey kader... Ve sen bana bir hayat borçlusun''! duraksayıp bir şeyler karalamak istedim Merve, kutlarım iç döküntünü, nicelerine!