Kaynanalar
Yemektelerdi,konu kaynanalardan açılınca kapanmak bilmedi,yarası olan gocunur derler ama bunların,bir kişi hariç,hepsinin yarası vardı.Adın çıkacağına canın çıksın derler ya,ne kadar iyi kaynanalar da olsa,adları çıkmış artık gölge gibi nereye gitseler peşlerinde.
- Eşim benden fazla annesiyle konuşuyor.
-Suç sende.
- Ne suçu?
-Ona imkan verdiğin için.
-Yasak mı koyayım?
- Hayır ya,buna hakkın yok,senle konuşamadıklarını annesiyle konuşuyor,bundan güzel daha ne olabilir ki?
-Asıl sorun da bu işte, benle konuşamadıklarını konuşması...Beraber almamamız gereken kararları annesiyle alması,evli olduğunu unutup beni yok sayması,benim sözümün geçerli olacağı yerde babasının sözünün geçerli olması.
İçlerinden diğeri:
-Ohh,ben çözümü buldum, kafam rahat çok şükür deyince,şaşkın bakışlar o yöne çevrildi.
-Söylediklerini kulakların duyuyor mu senin,yoksa bizleri alaya mı alıyorsun? Neymiş çözümün?
- Görüştürmemek.
- Annesiyle...
- Evet.
- Git işine ya,biz de kandık...
-Kaynanam vefat edeli on yıl oldu,eşim istese de görüştüremem.
Kimi kaynanalar vardır ki ağızlarından bal damlar kin tutmazlar fakat kimileri de kaynayan kazan gibidir kapak tutmazlar.