Keşke Demeden

Ölüm,hayat kadar sahici,sonsuzluk kadar da ürkütücüdür.İnanırız var olduğuna ama yakıştıramayız üzerimize. Kimi için yokoluştur,kimi için kısa bir moladır menzile varırken konaklanan. Yaşanmışlıkların üzerine konulan son noktadır.Vedadır sevdiklerine,sevgisinin en doyumsuz noktasında. Hissedip de söyleyemedikleri bir kaç kelamdan dolayı acıdır kalanlara.Kavuşamayan sevdalara hasrettir ölüm. Simsiyah bir gecedir sabahı olmayan. Bazen haykırıştır vefasızlıklara ve sitemdir dost sanılan "dostumsu"lara. Bir türküye konu olur yürekleri yakarak. Acılarla dolu bir hayatı nefesleyen bedende sabrın sonu olan selamettir. Gerçek sevgiliye vuslattır bazen de..

Bir gün bir yerlerde mutlaka yolumuz kesişecektir onunla. Biliriz ki bizi bekliyor herhangi bir şekilde.Belki bir hastane köşesinde, belki sıcacık yatağımızda, belki bir yangının külleri arasında. Kimbilir belki de idealler uğruna binilen helikopterin savurduğu karlı bir dağın ulaşılmaz bir kuytusunda.

İnsan yaratılmış bir varlık olduğunu unutur çoğu zaman.Güçlü hisseder kendini,maddiyatı, makamı, mevkisi,fiziksel özellikleriyle üstünlük addeder benliğine. Acizliğini anlamak için bir musibet bekler nedense. Çaresizlik girdabında bocalamaya başlayınca anlar hiçliğini. "Takdir-i İlahi" olgusunu kavrar o zaman. Gerçek güçlünün yanında bir zerre bile olmadığının idrakine varır. Artık keşkelerin bir anlamı olmadığını görür. Akl-ı selim ile sorgular yaşadıklarını-hala yaşayacak kadar bir ömür bahşedildiyse ona-Yaşamındaki koordinatları tekrar gözden geçirmeye başlar:
" Yaratılmışları seveceğim der yaratandan ötürü."

"Ne olursan ol yine gel der. "hoşgörü şemsiyesine sığınarak.

" Yüzümü ekşitmeden acıyı yudumlayacağım."der Eyyup misali sabrı örnek alarak.

Yüceler yücesi peygamberin izinde giderek,"bir elime ayı,bir elime güneşi verselerde davamdan vazgeçmem" diyerek ideallerinin peşinden koşar cesurca.

"Dostun evi gönüllerdir" diyerek sonuna kadar açar gönlünü dostlarına,menfaat gütmeksizin.

Ömür dediğimiz şey aslında geriye dönüp bakıldığında kısa bir "an"dır. Geçen zamana müdahale etmek mümkün değildir. Yarınlar var mıdır, yok mudur bilinmez. O halde insanoğlu yaşadığı anın kıymetini iyi bilmeli.Aldığı nefesin şükrünü idrak ederken,onu geri veremeyebileceğinin farkında olmalıdır.

Dostlarımızdan bir selamı esirgemek, yakınlarımızdan menfaat çatışmaları yüzünden uzak kalmak, ailemizi yüzümüzdeki tebessümden yoksun bırakmak,kalbimizin odacıklarında kin, nefret,hırs, düşmanlık beslemek, öyle bir zaman gelecektir ki keşkelerimizin sayısını arttıracaktır.

Öyleyse silkinip,hayatı sorgulamanın,aynaya bu kez güler yüzle bakmanın, çok şanslı ve özel bir insan olduğumuzu düşünmenin zamanı gelmiş olmalı.Keşke demeden işte bu anı dolu dolu geçirmek dileğiyle.

08 Ağustos 2009 2-3 dakika 6 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    güzel bir çalışma başarılarınızın devamını dilerim arkadaşım👑