Korkunun Cesareti

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
"300 bin kişilik düşman ordusu bize Doğru yaklaşıyor" der.
Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der:
"Biz de onlara yaklaşıyoruz.?
Korku herhangi bir işi ve eylemi yapmaktan/ yapabilmekten çekinme duygusudur. Bun yanı sıra bir tehlike ve zorluk karşısında duyulan endişe ve kaygıdır. Başka bir deyişle cesaret noksanlığıdır.
Korku herhangi bir insanın yüreğinde cesurca esen bir rüzgâra dönüştüğü zaman, insanı yapabileceği bir güzelliklerden alıkoyar. İşte bu noktada korkusunun cesur olduğu insanlara korkak insan denir. Birey korkunun efendisi olamadığı müddetçe, korkusunun kölesi olmaya mahkûmdur. Robin Sharma bu konuda şöyle demektedir; Korku; şartlandırılmış bir tepkide. Yaşamı tüketen bir alışkanlık, dikkatli olmazsan enerjini, yaratıcılığını ve ruhunu kolaylıkla alıp götürebilir.?
Korku buzdağını yüreğimizde yakacağımız kendimize olan inanç ateşiyle eritebilmek için, ilk önce kendimizle ve korkumuzla yüzleşebilme cesaretini gösterebilmeliyiz. Bu cesareti gösteremeyişimiz ise, korkunun ruhumuzun tüm zerrelerini istila edişinin bir göstergesidir. Alparslan askerine nasıl cevap veriyordu; ?Biz de onlara yaklaşıyoruz.? Korkuyu yüreğinden sürgün etmiş bir insanı korkutacak hiçbir şey yoktur. Korkunun kendisi, korkulacak şeylerden daha tehlikelidir. Çünkü korkulacak şeyle karşımızda somut olarak dururken, korku soyut bir yılan gibi sürekli olarak zehirini damarlarımıza akıtmaktadır. Ancak bunu nerede ve nasıl yaptığını bilemediğimiz zaman mücadele etme şansını ve daha da önemlisi galip gelme gücünü asla kendimizde göremeyiz.
İyi bir öğrenci olmanın önündeki engel, başarısızlık korkusu, yapamayacağına olan önyargısal inançtır.
İyi bir eş olmanın önündeki engel, anlaşılamama korkusudur.
İyi bir amir ve patron olmanın önündeki engel makam ve mevki karizmasının çalışanlar nezdinde kaybolma korkusudur.
İyi bir baba olmanın önündeki engel, çocuklarıyla arkadaş olmanın saygınlığı kaybettireceği korkusudur.
İyi bir evlat olmanın önündeki engel, anne babaya saygısının kendisini köleleştireceği korkusudur.
İyi bir öğretmen olmanın önündeki engel ise, öğrencilerinin kendisini dinlemeyeceği veya saymayacağı korkusudur.
Bunları tabi ki çoğaltabiliriz ve farklılaştırabiliriz. Ama aslı önemli olan insanların yaşadıkları ve hissettikleri korkunun üzerine gitmeden korkuyu yenemeyeceklerini bilmeleridir.
?Başarısızlık, deneme cesaretinden yoksun olmaktır. Çoğu insanla hayalleri arasında duran tek engel başarısızlık korkusudur. Başarısızlık herhangi bir uğraşta başarı için şarttır.?(Robin Sharma) Denemediğiniz bir işi yapabilme şansınız yoktur. Girişmediğiniz bir işi başarma ihtimaliniz yoktur. Üzerine gitmediğinizde yenebileceğiniz bir korkunuz yoktur. Bunun için üstesinden gelmeniz gereken herhangi bir iş, duygu, düşünce ve alışkanlığımızı yenebilmemiz için denememiz gerekmektedir. Korkumuzun cesareti, karşısında biz de üzerine gitmezsek, sürekli olarak yenilgiye mahkûm oluruz.

15 Şubat 2009 2-3 dakika 59 denemesi var.
Yorumlar