Körpecik Bedende Koskocaman Bir Yürek

Minicik bedene sığmış, koskocaman bir yürek.Küçücük ama bir adam olmuş , en korkunç bencilliklerin kol gezdiği, acımasızlıklar dünyasında.
Arkadaşları bir plastik kova, bir kaç demet boynu bükük çiçek.Eğri büğrü ama en dürüstünden gönül dostları parke taşlar; sırayla nöbet tutarken , asfaltın siyah yüzü bir minder olmuş ,elinden geleni yapmaya çalışırcasına mücadele veriyorlar.
Uyuyacağı konforlu yatağı,
üstünü örtecek sıcacık yorganı,
başını koyacağı yumuşacık yastığı, çok ama çok uzaklarda.
Hayatın yükü öyle ağır ki! Minicik başı çelimsiz bedeninin omuzlarına düşmüş.Sabırsızca bekleyen yorgun , uykusuz yarınlara direnmeye çalışıyor.
Kovası sarıp sarmalarken,bu tertemiz yüreği,kirlenmiş dünyanın kirlenmişliklerinin içinde,çiçekleriyle birbirlerine yaslanmışlar .
Alın teri , kovasını doldururken, sırtı keskin bıçaklı zorluklara rağmen gülümseyen çiçekleri , ekmek teknesini yalnız bırakmamış.
Peki ya karnını !
Karnını kim , nasıl doyurmuş?
Bir lokma ekmeği,
En yumuşağından bir tutam şefkatle,
En duyarlısından bir tutam vicdanla,
En karşılıksızından bir tutam sevgiyle,
En hassasından bir ciğerpareyle
katık edip , acımasızlıkların tükendiği, bembeyaz sevgilerin birbirleriyle sevgi yarışına girdiği, pespembe hayallerin dans ettiği, masmavi dileklerin gerçekleştiği, rüyalarını süsleyen sıcacık yuvasına kavuşmayı beklemiş beklemiş beklemiş...
Sonra mı?
Uyuyakalmış hep aynı rüyayı gördüğü tılsımlı diyarlarda.
Körpecik yürekli
Minik adam.

06 Ekim 2018 1-2 dakika 10 denemesi var.
Yorumlar