Kukla Sanatı

Gül kurusu bir düşünce,ürperterek sardı üşüyen bedenini.
Bir hayal gibi uçuk renkli elbisenin,
Etek kıvrımlarında ki çiçekler döküldü gözlerinden.
Arkasındaki tek düğmesi,üç katlı eteği,örülürken yapılan muhabbetleriyle..
Seyirlik bir oyun gibiydi, sadece onu dokuyan ipten ibaret sandığı tüm iplerinin hikayesi.

Bağlandım diyordu sağ elini sol göğsünün üstüne bastırıp çocukça bir sevinçle, yüreğimden bağlandım diyordu.

Annesinin eteğine tutunan ürkek bir çocuk gibi,tutunmuştu yüreğinin ipine. Korkuyor muydu ibrişimden atılı düğümü çözülür diye.Ruhu parmaklarının ucunda , bir el çekti onu yukarıya.Gözlerinde kuruyan yaşların arkasında , yüreğinden yansıyan ebem kuşağının üstünde,bir panorama temaşası içindeyken salıverdi onu boşluğa.

Boşluğa düşerken içi boşalmıştı sanki tutmak istedi yüreğini...ellerim dedi önce... kendinin miydi elleri?
İlk yakarış dökülmüştü...kendinin bile işitmediği sesinden...kendinin miydi sesi?
Sol tarafımdan çekse yukarı dedi .Dayasam yüreğimi yüreğine... Bir ibrişim nasıl acıtırdı ki yüreği...
Acıyordu işte! Kendinin miydi yüreği?

Yıldızı çalınmış bakışları takıldı siluetine .Fitili tutuşturulmamış kandillerle , mahya gibi asılıydı. Okunmuyordu bile duyguları...
Kendinin miydi duyguları?

Her hissettiği bir düğümdü artık içinde .Her düğümün arasında uzak bir mesafe.
Düşen omuzlarının üstündeki her düşünce ince bir işkence... çekiverse yukarı diyordu..yaslansam göğsüne.
Ya da salıverse... bassam ayaklarımın üstüne.Koşsam ona doğru..kapanır mıydı aradaki mesafe.

Hünerliydi ''o'' el işte. Çok iyi biliyordu ibrişimin ucundaki yüreği ,tutacağı mesafeyi.

Kozasından yeni çatlamış masumiyetiyle.
Bilememişti aslında aşk'ın bir kukla sanatı olduğunu .
Hünerli eldeki ibrişim , yüreğine bağlanmadan önce.

Anlamıştı çözüldüğünde , hiç sesinin yankılanmadığı.
O kesif aşk sahnesine yığılıp kalıverecekti öylece.
Çaresiz bir teslimiyetle tutundu. Sır düğümlü ibrişimine...


Not:Her ne kadar eğlenceli görünse de insanın yönetme dürtüsüyle,
ortaya çıkan bir sanattır , kukla sanatı.

14 Aralık 2010 2-3 dakika 2 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Sevmişse herkes biraz pervane,...Sevilmişse herkes ya şem veya şule..Adı ne veya nasıl konursa konsun ne önemi var ki ? Sevmek; en insani ve yüreklice haldaşlık olunca, dünya bir perdelik sahne oynayansa sonsuzluğun saatinde günü geçen insanla...Hani olan bilir ya...