Maldoror'un Şarkılarına

‘'Yaşamım boyunca istisnasız hepsi de budalaca işler yapan omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak ‘'ün'ü gösterirlerdi.''




Mey kadehlerinde kader çizikleri, ikrar ve ardından harabı arzulayan; arşı bırakıp arza dönenleri gördüm. insafsızlığa dönüşen duygu tüccarları ve insanı ateşböceği ışığı altında acımasızca katledenleri gördüm. Amacına ulaşan ,tıpkısını umarsızca boynuna asan, hileli şarkılarda hileli sözler karalayanları gördüm ... Yazar ki alnının huzurunda Tanrı'ya kulak asmadan, kulaklarına değil; duyduklarına sağırlaşan; dünyaya müthiş leke katan muharrir'ler gördüm. Hayatını akan nehirlerde hatırat misali arayan, ve o nehirlerde hempaları tarafından boğulanları şahit oldum. Müjdeli haberlere merhamet etmeyen, cüretini an'ın mest'ine heba edenleri, dişleri arasında sıkıştırdıkları kötü ve edep'siz söz sarraflarını gördüm.




Tanrı'nın gözleri önünde, Tanrı'nın dudaklarında bağışlama duygusunu çalan ve onun adına kendisine görev aşıran; açı, keder ve ölümü zafer zafer diye yutturanları gördüm. Kasırgaların gök kubbeyi tanımaz dehşet verici sesini, yürekli sallantılarını ,dört mevsime şükran'sız sükût kalanları, yatağında hoyratça beddualarla büyüyenleri gördüm. Rüyaların gerçeklik payı ile hayatın gerçeği arasında bağ kuranları, kuralsız ama azap ile ahlak arasında kendileriyle boy ölçüşmenler gördüm. İyi taraftan değil; bizi kırbaçlayan kötü hal, merhamet duygusunu ihlal ve inkar; meşru küfürleri yasalaştıran, kendisinden başka her'kesi yok sayanları gördüm.




Bir yanılgıydı !



Övgülere mazhar ,uğruna maskaralaşan deha'lardan geçerken, sersem seyislerin at sürdüğü nal tıkırtılarını duydum. Yaşamı boyunca yar 'dileyen ama yardan geçip ,yazmalar yakanlar ;kırık kanatlı insanların masallarını duydum. İplere sarılmış, yerlerde sürüklenen anka'lar, yar yüzü gerememiş ama toprak olmuş bahtsız şiirler okudum . Dilleri lal, suçlara susanları ,istibdadın kullarına kulluk edenleri, onlara itimat eden tarihi kahramanları duydum.





Comte de Lautréamont (Isidore Ducasse, ‘'Maldoror'un Şarkıları''nı yazdığı yıllardan sonra ,hep diller lal olmuş susanların da yarın bir duyacağı vardır. İstibdadın kullarının senin kadar çekeceğine şahidim. Ve bilmezler ki, baş koydukları yastıklarda damet günlerinin göz yaşları vardır.



Not: Comte de Lautréamont (Isidore Ducasse, 1846 - 1870) yirmi iki yaşında "Maldoror'un Şarkıları" ile şiirin klasik söylemini tamamen değiştirdi ve iki yıl sonra öldü. Üstgerçekçi (sürrealist) şairler tarafından keşfedilinceye kadar elli yıl şiirin yeraltı dünyasında yaşadı. Özgürleşen şiirsel söylemin yalvacı olan Lautréamont, şiirin ve edebiyatın insanı (yüzü ve tersi olarak), bütünlüğü içinde yansıtabileceğini kanıtladı. Kurulu düzene başkaldırının ve "hapishane dil"e karşı ayaklanma çığlığının simgesi oldu.




"Maldoror'un Altıncı Şarkısı'nı okuyunca kendi yapıtlarımdan utandım."
André GİDE



"Maldoror'un birazcık tadına bakınca, bütün şiir yavanlaşıyor."
Louis ARAGON



"Lautréamont'u açın! Bütün edebiyat şemsiye gibi tersine döner."
Francis PONGE



"Maldoror'un Şarkıları olmasaydı Fransız kültürü eksik ve tamamlanmamış kalırdı."
Marcelin PLEYNET

01 Eylül 2016 3-4 dakika 51 denemesi var.
Yorumlar