Mavilikler Masasındaki Sevgi

Dupduru , sakin bir sabah.Güneş uyandı uyanacak sıcacık yatağında. Deniz kahvaltı masasını hazırlamaya koyulmuş, ütülemiş masmavi yosun kokulu masa örtüsünü ,sermiş derinliklerin üstüne itinayla.Sedeften tabaklar dizilmiş, çatal bıçaklar intizamlı yerli yerinde eşlik ediyorlar sedef saplı smokinleriyle.Ya deniz minaresi bardaklara ne demeli.Hazırlanıp gelmişler bütün zerafetleriyle, kendilerine ayrılmış yere oturmuşlar zarifçe.
Çiçeksiz masa olur mu?En nadide kırmızı mercanlar şenlendirmişler mavilikler sofrasının ortasına taht kurarak.
Üstünde dumanı tüten bakır semaverde bir keyifli ki ! hiç sormayın.Hazırlamış tavşan kanı çayını ,tadını çıkara çıkara ,yüreğiyle demleniyor mavi enginlere doğru. Bekliyor emektar gönüllere sımsıcak bir yudum olabilmek için.
Peki ama denizin çenesi düşük müdavimleri martılar nerede? Sabah nöbetini çoktan devralmış,bekliyorlar mavilikler masasının başında sabırsızlıkla.
Ya can dostları yunuslar!
Gülümseyerek 'Günaydın!' derken,
şen kahkahalar atıyorlar hemen ardından.Eee, kahvaltı masası hazırlanmışsa,keyiflenmemek elde mi dercesine,havalara uçuyorlar sevinçten. Kuyruklarının üstünde dans ederken , yüzgeçleriyle de alkış tutuyorlar neşeyle.
Derken uzaktan ağır ağır yaklaşan mavinin ışıksız bağrındaki siyahlığından ekmeğini çıkarıp dönen ,bir karartı fark ediliyor.
Mahmurluğunu atamamışken sabahın huzurlu göğsünde uyuyan sessizlik ,mahalleyi toplayıp gelen cazgır martılarla bozuluveriyor, sükunet bağrış çağrışlar arasında yalnız kalıyor.
Sanki balıkları tutup, bütün gece uykusuz kalan ;evlerine dönmenin verdiği o yorgun, yıpranmış ama mutlu bakışların sahipleri kendileriymiş gibi ortalığı ayağa kaldırıp birbirine katıyorlar.Mağrur bakışlarıyla da ,büyük törenin yaverleri olarak eşlik ediyorlar, sabahın ilk ışıklarıyla dönen, elleri nasırlı ,alınlarında birbiriyle sarmaş dolaş olmuş yaşanmışlıkların çizgilerinin kol gezindiği ,deli maviden ekmeğini çıkaran, vazgeçilmezleri , balıkçı dostlarına. Biliyorlar o ünlü atasözünü
' Komşuda pişer ,bize de düşer.' Elbette,düşer.Ne demişler :
' Hayat paylaşmaktır.' Hayat , sevdiklerinizle paylaşınca güzeldir. Yoksa yaşamında , yaşananın da ,kazanmanında, kazancında ne anlamı vardır.
Tuttuğunuz balıklardan ' Haydi rastgele!' deyip başınızdan ayrılmayan martı dostlarınızla paylaşınca , özenle süsleyip donattığınız sofranızda , sevdiklerinizle salatanın suyuna ekmeğinizi banıp, 'Ellerinize sağlık!' diyerek yediğiniz yemeğin lezzetini paylaşınca güzeldir hayat.
Ama aslında yüreğinizde kirlenmeden, kirletilmeden büyüttüğünüz; biriktirip, mahremiyetinizde yaşattığınız ; eskimeyen, eskitilemeyen; paylaşılınca bitmeyip aksine çoğalan yürek dolusu sevginizi kimi zaman tutam tutam , kimi zaman yudum yudum ,kimi zamansa doya doya mavilikler masanızda paylaşınca güzeldir hayat.

09 Ekim 2018 2-3 dakika 10 denemesi var.
Yorumlar