Menekşe Güzeli

Vakti azdı ellerindeki çiçeklerin, susuzluğa ne kadar dayanabilirdi ki menekşeler. Kese kağıdının içinde, hafif nemli toprak, bir menekşenin boynu bükülmüş ve koşturuyorsun cadde cadde, sokak sokak...
Böyle başladı sana vurgunluğum. Bir kese kağıdı ve menekşeler. Boynu bükük bir çiçekten arda kalandı sana söylemek istediklerim. Yeniden hayat verince anladım kese kağıdının içindeki o güzelliklere, sen beni sevmeliydin. Evet evet, yalnız benim gözlerim çalmalıydı kalbini, ve çiçeklerini benim bahçemden almalıydın. En güzel menekşeler sadece bende gizli...
Ne çok bekledim halbu ki seni. Menekşelerin ne işi var yoksa biber kurutması duvarlarda. Yalnız senin için asıyordum idama çiçeklerimi, hani gelip görürsün diye ne menekşelerini öldürdüm annemin. Ve ne yalanlar attım gelincikler kuruttu diye sevgilini...
Sevgilimmm.. diye sarılırdı annem çiçeklerine. Özenle büyük bir özveri gösterek büyütür ve yetiştirirdi tanırının bize bahşettiği o güzellikleri. Ama hınzır oğlu yar sevdasına çok acıttı yüreğini, ve sevgilileri bir bir solarken annemin benim menekşelerim açıyordu her öğlen asma duvarlarda, görücüye çıkar gibi beklemekteydi kız kuruları menekşelerim...
Adın gibi ezberledim geçeceğin saatleri kapımdan. Oysaki hiç bir hocam ezberletememişken bana yelkovan ile akrebi, ben sadece senin için öğrendim bir saatin altmış dakikaya tekabül ettiğini. Yıllardır beklediğim öğretmenimdin belkide, öğrenemediğim herşeyi seninle öğreyordum, sen ders saatlerinden habersiz, ben hep beş dakika erken geliyordum buluşmaya.. ki kokun taaa yukarıdaki mahalleden aşağıya doğru süzülüyordu. Ve kınalı kuzu'nun boynundaki çıngıraklar gibi ötüyordu ellerindeki 'ben geldim' zilleri...
Sevda, bir sözü ile yakalar insanı ummadığı bir yerde, bir anlık görüşte bağlar kalın urgan gibi kalpten kalbe. Ne bir urgan,ne de sevda sözü bağladı beni sana,beni sana bağlayan; ellerindeki menekşelerin ölüm saatlerini hızla beklemeleri ve hiç bir zaman ölmemelerindeki heyecanıydı.
Hiç rastalamadın idamlık menekşelerime, onlar hep kurudular sen hep yetiştirdin kendi ellerinle. Sen toprağa her çiçek ekişinde benim bir çiçeğim soluyordu biber kurusu duvarlada...
Ölmesin istedim menekşeler, gel ki hayat bulsun ellerinde annemin sevgilisi, gel ki hayat bulsun annem'in hınzır oğlu.. gel ki; aceleci koşuşturmalarına aşık olan bu adam sana sevdanın kaç menekşe ölümünden ibaret olduğunu anlatsın...




'' bir çiçek uğruna deyipte geçme, ben menekşe kokusu tenini özledim'' ...

23 Ağustos 2009 2-3 dakika 49 denemesi var.
Yorumlar