Merve'nin Günlüğü ? 3

Üsküdar kalabalık günlerinden bir günü geçiriyor yağmurlu bir gün ve bir çocuk bu ıslak günde önünde tartı insanlara sesleniyor '..tartalım abla..tartalım abi..' geldi gitti eli cüzdanına Merve^nin konuşacak gibi oldu yapamadı çocuğun yağmurla bir derdi yok gibi hayret etti.Hayat daha hangi hayret fotoğraflarını gösterecekti kim bilir dedi ıslanmamak için kendini bir pasajın içine attı..Yağmurun israrlı yağışı karşısında kafasındaki düşünceleri sıralıyordu '.. Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak; fakat o gün yağmur yağmayacak..' diye mırıldandı çünkü kıymet bilmez bir insanlıkla karşı karşıyayız bu kadar yağmur bol su kaynağına rağmen dünyayı tanınmaz hale getiren insanın kendisine emanet edilen cennet yeryüzünü nasıl kuraklığa çevirdiğini görmekteyiz.Tartıcı çocuğu düşündü 7-8 yaşlarında var yok arası bu çocuğun yüzünü yağmurla yıkayan şehrin kahırlı geçim dünyasında güler bir yüz aradı '..gönlünden kopan bir tebessüm bile yeter...yeter ki sen et ve gönülden aksın.. ben aşkın her halini tanıdım bundan sonra göreceklerim içimi acıtmaz ..' diyordu sevgiye sevilmeye o kadar inanıyordu ki içini sızlatan görüntüler karşısında kendini tutamıyordu .Yağmurun devam ediyor olmasına ancak düşüncelerini çoğaltarak sabrediyor kesilmesini bu şekilde bekleyebiliyordu.Hayat bir sahne ise ve ben bu sahnede hangi rolü üstlenmişsem en iyi doğru güzel bir şekilde bunu gerçekleştirmeliyim diyordu zihnine dökülen cümleleri okuyor gibi kaşlarını çattı birden '..bu oyunun içinden nasıl çıkacağım ben peki ..? hayat çizgisini ortadan ikiye böldüm ..yaşadıklarım ve yaşayacaklarım ..peki ya zamanında yaşayamadıklarım yaşanmamışlıkların bedeli inanın daha kötü ..hayatı kaça bölerseniz bölün elde kalan yaşanmamışlıklar var ya hani ..İşte vakit çok geç olmadan onları yaşayın .. hayat bir ses vermeli artık yaşadıklarım için bana ..katlanılması zor acılar birikeduruyor sırtımda ve hayat hep bir sessiz hep bir suskun ..' işte Merve nin içinden çıkamadığı nokta burasıydı hayat neden kendisine gülmüyordu ama neden ?.Aşkı hatırlatan yağmurun sesine kulak verdi ve aşk ne büyülü bir ses bir kelime bir duygu olmalı ki ne zaman bahsi geçse içi sımsıcak duygu akımına uğruyordu '..aşk bana geldiğin o gündü ..benim içimse bir feryat bir figan ..bir sessizlik .. insan bazen nefes almak ister derinden kalp çarpıntısı yaşamadan .. acaba aşk nefes almak mıdır ..çarpıntılı nefes almak..' Merve nin içinden çıkamadığı soruların cevabına daha kaç yağmur yağmalı İstanbul kadar güzel duygularına daha ne kadar yağmur kokuları sinecekti yine dalgın dalgın düşüncelere bıraktı kendisini ' geceler yalnızlıktır.. senli yalnızlıklara hapsolan kabimin tozlu kelimeleri işte ... bir boşluktayım seni arıyorum senin kim olduğunu bilmeden bir ses ver bir işaret ..' Yağmur kesildi ortalık aydınlandı gök kuşağı çıktı Merve nin de kalbi ferahladı yeniden tutundu hayata yeniden doğmak gibi hissetti gülümsedi İstanbul da Merve ye gülümsüyordu ...


04.08.2011/ çengelköy

04 Ağustos 2011 3-4 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar