Mutsuzluğun Provası

Aslında her zaman sahip olduğumu sandığımın şeyi bana ait olmadığını öğrenip yaşıyorum bugünlerde.Mutluluk!Tamam hep olmasa da bazen en umulmadık anlarda uğrardı.Ama hiç benimle değilmiş.Kendime her mutlu musun diye soruşumda;aynanın karşısında aldığım cevap yüzümdeki çizgilerimin düşmesi ve peşinden acı bir gülümseme tarifliyor her şeyi.Evet farkettiğim şey buydu işte.Gülümserken acıtmak canını.İnsan gülerken acır mıymış canı?Ben bunun deneyimlerini yaşamakla geçirmişim 27 yıllık şubat başlangıcı ömrümü.Yine şubat ayının ortaları.Doğuşumun yıldönümünün civarlarında gezindiğim şu takvimlerde kendimi bir yığın soru yağmuruna tutuyorum.Ellerime tutuşturduğum hatıralarımın,mutluluğumdan çalmış kesitlerini arıyorum.Tıpkı düş sokağı sakinlerinin dediği gibi kan revan içindeyim.Yo yoo...Tesadüfen çalmıyor.Dinlemek istedim, fondan kulağıma akan tınısının yaşadığım hüzne melodik tonlardaki çağrışımlarını hissetmek istedim.Bir vatandaş olma başarısını bile gösteremedim.Evet vatandaş olduğumun anayasal bir dayanağı var.Türkiye Cumhriyetinin,yani ülkemin vermiş olduğu bir vatandaşlık sıfatı.Oysa ben dünya vatandaşı bile olamamışken bu can çekişen ruhumla,anayasal haklar bile sağlayamıyor varlığıma sahip çıkma azmimi.Kendimi sığdıramadım enlem ve boylamlardan,kilometrekarelerden sesleniyorum.Eyy!6 milyar insanla az miktarda oksijen çok miktarda azot ve yanında atmosferin promosyon ürünü olan diğer gazların olduğu gezegenimiz.Mutluluk denen şeyin varolduğuna yeniden inanmak için bu vatandaşın gelecek nesiller için fosil olmaya namzet mi olsun?Yoksa bugün üzülürsün ama yarın bakarsın hayat bayram tadında şekerleme gibi ağzını tadlandırır mı dersin?Neyse yazıyı fazla uzatmayayım.Fazla dramatik oldu değil mi?Farkındayım,o yüzden burada anlatığım kadar mutsuz değilim çok şükür . Ama Allah kimseyi böyle serzenişte bulundurmasın. Dünya vatandaşı olarak mutlu,mutsuz tüm insanları seviyorum ya da sevebilme ihtimalimi seviyorum.

07 Mart 2012 1-2 dakika 11 denemesi var.
Yorumlar