Naj ve Şiir


“Yoksa sen, yapmak yerine, yapmak istemediklerini ve yapmak zorunda olduklarını düşünen o adamlar familyasının hüzünlü kahramanı değil misin? Yoksa sen kelimeleri, ki onlar dişidir, eylemlere, ki onlar erkektir, tercih eden o yorgun ve kadınsı ruhlardan değil misin? Giovanni Papini / Düşsel Konçerto


Şüphe, seni herkesten az ama kendimden çok tanıyorum. “Yoksa” kelimesini burada sadece bahane olarak kullanıyorum. Mozart’ı iyi tanıyorum hatta o gün o kadın kılıklı tanrının bile gazabını hileli bir konçerto esprisine kurban etmiştim ama sen bunu yine anlamamıştın. Kadınlığından mı yoksa erkek familyasının hüznünden midir ? işte bunu hala bilemiyordum. Yenildim dedim sonra. Mozart’ın konçertosunun bilmem kaçıncı şiir arasıydı. Yanlış kitaba basılmış yanlış bir önsözü gibi yanlışlarla başlayan bir alıntı şiirine naj diyordum

“Naj” kelimesini burada benzersiz bir şiirin savaş sonrası yıkıma uğramış çok duygulu bir kadın ve bir erkek familyasına örnek için kullanıyorum.

Hayat, kıyısı boyunca ondan yükselen pusunun yarattığı dansı yine bir şiirin avuçlarına bırakıyordu. Mevsimlerin en anlamlısı ilkbahar ve yaz büyük düşlerin tatlı -acı ve güçlü çapına şiir ne çok yakışıyordu. Mağlup olmanın verdiği ıstırabı, vicdan denen o şeye çok kolay terk edebiliyordu. Işığın şiir karşısında soğuktan donmasını bilir misin? Yine bir yaz mevsimiydi. Işığın şiir karşısında donmasına şahit oluyordum. Hava sıcak,şiir ölüme öykü okuyor gibiydi .Belkide böyle devam etmeliydi Naj.

Hepimizin bir bildiği vardır elbette. Gökkubbe şahittir, yıldızlar şahittir, üzerimize yağan yağmur, bizi ısıtan güneş şahittir. Zaman akıp içimizi yararken Tanrı kader yazımızla buna şahittir. Onca şahidin tanıklığına rağmen şiir ve naj yine kader çizgisinin dışındadır .İtiraf etmem gerekirse şiiri çok seviyorum, naj bunu söyler. Oysa naj şiir’le birleşmiştir çoktan. Yanıyoruz, yanıyoruz, farkında değil misiniz? Fransız İhtilali’nin kestiği minik ceza: farkındalık. (şiirden ölmek gibi) Gözlerimden mi diyorum çoğu kez, gözlerim mi bozuk? Camus naj ve şiirle ölüyor.

Camus öldü ve onu şiir, arada bir kum fırtınası olarak bekler; sessizlikten naj’a, naj’dan sessizliğe savurur; işitme şiir kaybıdır, yani şiir iltica eder. Son çıplaklıkta; arzunun şiiri tükettiği son çıplaklıkta, naj ve şiir yoktur.

Şiir boyunca eğrilmişim gibi; naj’ın arkasında duygu yok, sırtım soyulmuş ve yankım tükenmiş gibi; duygularım uzakta birleşiyor. Duygular uzakta birleşiyor ve ben onu uyandırmamaya çalışıyorum.

Siluetim kaydı; üstüne siyah astar çekildi: karaltı. Ama dur, şiirini oraya değil, buraya koymalısın.

naj ve şiir , uyuyan kalbimin üzerinden sessizce geçti.

13 Aralık 2019 2-3 dakika 51 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar