Nazım'ın Hikmeti 2

Nazım'ın Hikmeti 2

1937 yılının Ağustos ayında İpek sinemasında Nazım'ın yanına subay kıyafetinde bir genç gelir..

- Ben Ömer Deniz harp okulu öğrencisiyim,sizin çok büyük bir hayranınızım ve arkadaşlarımda öyle der...

Üstünde askeri üniforma olan birinin kendisine bu kadar yakınlık göstermesi Nazım Hikmet'i şüphelendirir... Bunu polisin bir işi olabileceğini düşünür ve teşekkür edip işleri olduğunu söyler. Ama Ömer Deniz konuda ısrarcıdır;

-Nazım Bey sizin fikirlerinizden yararlanmak için daha detaylı öğrenmek isterim der.

Nazım Hikmet daha da şüphelenir ve karakolu arar;

-Ben sadece işimi yapıyorum hiçbir gizli saklım yok asker kılığında polisler gönderip beni rahatsız etmeyin der...

Ama Nazım'ı takip ettiren bu sefer onlar değildir. Başkomser Salih Tanyeri Nazım'ın telefonundan sonra bunda bir iş var der ve Ankara'yı uyarır..

Aradan günler,haftalar geçer... Ömer Deniz pes etmez ve  kararlıdır. Bu sefer Nazım Hikmet'in evini bulur. O sırada Piraye Hanım ve Nazım Hikmet çarşıya gitmiştirler. Ömer Deniz'e kapıyı ailenin emektarı açar. Evde olmadıklarımı ama isterse not bırakabileceğini söyler. Ömer Deniz evin girişindeki sandalyede oturur ve ve not yazmaya başlar. Tam  O sırada Nazım Hikmet gelir ve Ömer Deniz'i evinin içinde görür;

- Artık polis evimize kadar girdi! Benden ne istiyorsunuz diye bağırmaya başlar. Ve hemen evinden gitmesini söyler Ömer'e.. 

Piraye sakinleştirir Nazım'ı. Ömer Deniz özür dileyerek sadece subay çıkınca erlere ne öğretelim diye sorar. ' Talimatlarınızda ne yazıyorsa onu öğreteceksiniz. Anayasamızdaki altı oku öğretin! Atatürk milliyetçiliği dışına çıkmayın! diyerek kestirip atar. 

Atar atmasına da o günden sonra Harp okulunda arama yapılmaya başlanır. Öğrencilerin dolaplarında Nazım Hikmet'in şiir kitapları bulunur. Bazılarını yataklarının altlarından, 'İşçi sınıfının ihtilali' 'Josef Stalin'in Hayatı' 'Puşki'nin Hayatı' gibi bir çok kitap çıkar. Soruşturmayı yürütenlere göre fikri lider 'Nazım Hikmet'tir'... Ömer Deniz'in Nazım'ın evine gitmesi bunun en büyük kanıtıdır...

Nazım Hikmet harp okulu öğrencileri kışkırtarak 'Darbe' yapmak iddiası ile gözaltına alınır. Hakim karşısına çıkar ve tüm yaşadıklarını anlatarak şunları söyler;

- Hapishanede 67 gündür haksız yere delili olmayan ağır bir ithamla yatmanın azabı içindeyim. Ben Cumhuriyet'in,Mustafa Kemal'in Türkiye'ye getirdiklerinin ne büyük hizmetler olduğunun idrakı içindeyim. Komünist olmam Mustafa Kemal Paşa'ya saygı duymama,Anayasadaki  altı ilkeye sahip çıkmama mani değildir. Yazılarım bunun delilidir.

 Ömer Deniz'de Nazım Hikmet'in sadece hayranı olduğunu ve sadece iki kere gördüğünü ondan herhangi bir talimat almadığını defalarca söyler... Ama kim dinler ki bunları... 15 yıl hapse mahkum olur Nazım Hikmet... 

Yıl 1938'dir. Haksız yere tutuklanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'e kendi el yazısı ile bir mektup yazar ve Çankaya'ya gönderir...

'Cumhur Reisi Atatürk'ün Yüksek Katına;

Türk ordusuna 'isyana teşvik' ettiğim iddiasıyla  'on be yıl ağır hapis' cezası giydim. Şimdi de Türk Donanmasına 'isyana' teşvik etmekle suçlanıyorum. Türk inkılabına ve senin adına ant içerim ki; 'suçsuzum' 'kör değilim' ve senin yaptığın her ileri dev hamleyi anlayabilen bir kafam,yurdumu seven bir yüreğim var. 'Askeri isyana teşvik etmedim'. Yurdumun ve inkılapçı senin karşında alnım açıktır. Yüksek askeri makamlar,devlet ve adalet küçük bürokrat ve gizli rejim düşmanlarınca aldatılıyorlar. 'Askeri isyana teşvik etmedim'. Deli,serseri,mülteci,satılmış inkılap ve yurt haini değilim ki bunu bir an olsun düşünebileyim. 'Askeri isyana teşvik etmedim'. Senin eserine ve sana, aziz olan Türk dilinin, inanmış bir şairiyim. Büyük işlerinin arasında seni bir Türk şairinin felaketi ile alakalandırmak istemezdim. Bağışla beni. Seni bir an kendimle meşgul ettimse,alnıma vurulmak istenen bu 'inkılap askerini isyana teşvik etme' damgasının ancak senin ellerinle silinebileceğini inandığımdandır. Başvurabileceğin en inkılapçı baş sensin. Kemalizm ve senden adalet istiyorum.

Mektup Atatürk ölmeden üç ay önce yazılmıştır... Atatürk ağır hastadır... Nazım Hikmet'in kendisine yazdığı,suçsuzluğunu haykırdığı mektubu göremeden ölür.....


29 Mart 2022 4-5 dakika 49 denemesi var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (1)
  • 2 yıl önce

    Çok geç akladılar adını mavi gözlü devin o memleketine ve insanına biz Nazıma hasret ne anlamı kaldı ki zamansız yapılan işlerin Güzel paylaşım için teşekkürler Uğur bey ustayı bir kez daha andık sayenizde