Neden Dedikodu Yaparız

Şunu herkes iyi bilir ki,dedikodu yapmak,iyi bir şey değildir.
İnsanların zafiyet zayıflığı mı?
Yoksa aşırı merakı mı?
Yada adına kıskançlık mı diyelim,bütün bu malzemeleri bir araya getir ipte,cadı kazanını,fokur fokur kaynatması dersek,daha mantıklı olur.
Dinimiz kesinlikle dedikoduyu yasaklamış ve büyük günah olduğunu belirtmiş.
Dedikodunun Türkçe sözlük karşılığı: Bir kimseyi çekiştirmeye,kınamaya yönelik söylenti-Kulikal-demekmiş.
Tabi ki insanın var,olduğu yerde dedikodunun olmaması,imkansız gibi bir şey.
İngilizce karşılığı Gossip'miş.
İngiltere'de yapılan bir araştırmada erkeklerin kadınlardan daha fazla dedikodu yaptığı belgelenmiş.
Erkekler kendi aralarında ama her konuda dedikodu yapmakta imişler.
Kadınların dedikodu sıralamasında ilk sırayı hemcinsleri almış.
Tabi bu sıralamada ki,puanları kaynana gelin çekişmesi arttırmıştır.
İstatistiklere göre en çok iş yerinde dedikodu yapılıyormuş,yalnız buda iş konunu ile yasaklanmış ve suçu da işten atılmak
Acaba böyle bir istatistik Türkiye'mizde yapılmış olsaydı,sonuç nasıl çıkardı?
Bu kadar kötü bir şey,neden yaşamımızın büyük bir bölümünde,insanlar için cazip gelmekte?
Kişilerin deşarj olarak kullandıkları,bir terapi yöntemi olabilir mi?
Fazla ileriye gitmeden,hepimizin yaptığı ve arkasına saklandığı bir silah olamaz mı?
Örneklersek,bir işyerinde,amirimiz bizden,hoşlanmıyor ve her ortamda belli ediyorsa,şartlar eşit olmadığı için,hemen savunmaya geçerek,arkasından dedikodu üretmiyor muyuz?
Tabi ki haklı olarak söylenenler,bu katogorinin dışında.
?Görünen köy kılavuz istemez.? Bu Atasözümüz de ,konuya ışık tutmakta.
Birde amacından çıkarak,acımasızca yuva yıkacak veya bir insanın istikbali ile oynayacak, şekilde intikam duygularını ön plana çıkararak,bilinçli yapılan eylemler var.
Bu kişiler hasta ruhlu ve psikolojisi bozuk kişilerdir.
Acaba bu kişilerin,yaptıkları dedikodu mu? Yoksa iftira atma mıdır?
İftira ile dedikodu aynı sepete konur mu?
Ya da iftira ayrı bir şey ise ,bir terazinin iki ,her ikisini de ayrı,ayrı koyarak,tarttığımız zaman hangisi ağır gelir.
Tabi ki bu soruların cevapları kişilere göre değişir.
Her toplumda dedikoduya dair,deyimler ve atasözleri zamanla türemiş.
Bizdekilerin bazıları şöyle.
?Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş?
?İt ürür,kervan yürür?
?Alma mazlumun ahını,çıkar aheste,aheste?
?Komşu komşunun,tavuğunu kaz görürmüş?
?Meyve veren ağaç taşlanır??Asıl azmaz,bal kokmaz,kokarsa yağ kokar,aslı ayrandır.?
?Bana benden olur,her ne olursa,başım rahat olur,dilim durursa.?
Bu ata sözlerimizin sayısı oldukça fazladır.
Dedikoduyu ikiye bölerek yazarsak DEDİ-KODU- anlamı çıkıyor.
Tarihte dedikodular yüzünden,savaşlar çıkmış ve dedikodu kılıçtan ,ateşli silahlardan daha etkili olmuş.
Askerlerin arasında çıkarılan dedikodular,koca orduları tek kurşun atmadan,mağlup etmiş.
Bazı kişilerde kendilerini şu şekilde savunma ihtiyacı içinde buluyorlar.
Evet biliyorum,yaptığım kötü bir şey ama!
Bu benim için bir terapi oluyor ve çok rahatlıyorum.
Kadınlar hemcinslerini,sözüm ona çaktırmadan,takip ederler.
Eğer kendisine rakip gördüğü bir kişi ise,hemen taaruza geçilir.
Şekerim Ayşe'yi gördün mü?
Ayol öylede rüküş giyinilmez ki,üzerindeki basma pek matahmış gibi,hava atıyor.
Dedikodu ittifakları kurulur,karşı tarafa toplu hücumlar yapılır.
buradaki amaç,otoriteyi elinde tutmaktır,bizim geleneğimizde düello olmadığı için,arkadan atış serbesttir.
Belden alta kim iyi vuruyorsa,herkes ondan çekinir ve onunla iyi geçinmeye çalışır.
Aman! Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın,zihniyeti...
Erkeklere gelince,gençlikleri ve askerlik dönemleri,hep hızlı geçmiştir.
En yakışıklısı odur,en keskin nişancısı odur,en hovardası odur.
Onu dinleyen kişide,içinden sen neymişsin be abi,şarkısını söyler.
Devamlı olduk olmadık her şeye bahse girilir,bahislerin çoğunluğu karşı cinsi tavlamak üzerinedir.
Lafa çok önemli bir kaynaktan duydum,bana ismini sorma?Söylemem diye başlanır ve giden kişinin arkasından da hemen eklenir.
Bununda ağzında bakla ıslanmaz ya neyse...
Birde saklıyı düğün evinde söyleme adetimiz vardır,resmen ortalık karıştırmak için bilinçli yapılır.
Deyim yerindeyse ?Aba altından,sopa gösterme?
Kurumlarda çamur at,tutmazsa izi kalır,taktiği kısa alanda paslaşmalarla yapılır,dilin kemiği yoktur taktiği geçerlidir.
Herkes birbirinin ayağının altına,karpuz kabuğu,olmadı muz kabuğu,oda olmadı sabun kor.
Birisine kızınca,onun olmadığı ortamda,bir gün bu adamın,ağzını burnunu kıraçam,sizde buna şahit olacaksınız,diye eklenir.
Bu söz çok erkeğin ağzında klasikleşmiştir,o gün bir türlü gelmez ve herkes birbirinin arkasından,saat başı,birbirlerin ağızlarını,burunlarını kırarlar.
Ortalık şekli bozulmuş,suratlardan geçilmez,neticesinde herkesin,göz zevki bozulur.
Birde yüzleştirme metotlarımız vardır.
Herkes kendisinden gayet emindir.
Getir kardeşim yüzleşelim,ben her zaman lafımın arkasındayım,yalnız şunu da iyi bil ki
ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ...

CENGİZ DAMAR
www.cengiz.blogcu

26 Ekim 2009 4-5 dakika 20 denemesi var.
Yorumlar