Niçin Okur ( um ) ?

Okumak; kendini anlamak ve okumaktır. Anlayarak gitmektir yaradana, varmaktır; ezelden ebede... Hakikatin hakikat varlığını bilmektir, evrendeki güzelliğini nakış nakış, desen desen hayatı örmektir bilgi hazinesinde... Bilimden sanata... Evrenden dünyaya...

İlk emir 'oku' oldu. Yazılanlar okunmak için gelir önümüze... Yazılan heceler, kelimeler, cümleler kitaplara dönüşen yazılar okunmayı beklermiş yazılanlar ülkesinde... Okuyanlar cevap bulurlarmış anlamlı sorularına...Karmaşık düşüncelerine...

Her okunan cümle alır götürür okuyanı bir yerden bir yere... Kapı kapı dolaşır, düşünce meydanında. Anlaşılmak için okunur; yazılan her satırda sayfalar çevrilir isteklice... Okudukça döner tekrar okunur son sayfanın, son cümlesine kadar. Her okunan bir cümlenin sonunda okunanlar tartılır bilgi kantarında...

Okunanlar bir şeyin anlaşılması için kitaplara dönüşür. O da 'bir kitabın anlaşılması' için okunur gece gündüz. Bir kırık masada... Bir sahilin taşında...Issız çölün sıcak kumunda...Bir ağacın gölgesinde anlamak için okunur, elimize aldığımız yazılı ne varsa!.. Yazılan satır aralarında virgüllerde anlamaya, noktalarda düşünmeye ara verilir. Okuduğumuz geçen zamanın anlamlı diliminde...

Kişiye sormuşlar 'yazan mı olmak istersin, yoksa okuyan mı olmak istersin?' Düşünmeden cevap vermiş: Tabii ki okuyan olmak istemiş; yazmak üretmek, okumak almaktır. Okumak kişinin bilgiyle kuşanması ve savunmasıdır. Duygudan, fikirden alabilmektir. Okuyan, çiçek özü toplayan arı olmaktır yazılanların sahibini aradığı fikir dünyasında...

Okumayan anlayamaz; sevgilinin aşk satırlarını... Mecnunun ızdıraplarını... Okuyarak kulaç atılır, okyanusun bir ucundan bir ucuna... Denizin derinliklerine dalış yapılır. Çevremizi çepe çevre saran zifiri karanlıkları, sisli gündüzleri, titrek korkuları ve endişeleri okuyarak açarız kitabımızdaki inşirahın manasına... Dualarımızı okuyarak besleriz maneviyatı küllenen kültür hazinemizi okurların yaşadığı hanemizde ve mahallemizde...

Yazılanlar okundukça toz tutmaz en cazibeli kitap raflarında... Kitaplıkta dizayn edilen kitaplar şehri okunarak genişler raf raf değil, mana mana süsler her dokunan eli ve yüreği... Sararan kitap yaprakları sevgiliye kavuşmak ister, gözlerin satırlarında gezinmesini sayfa sayfa aşınmasını bekler rafta küskünce...

Okunarak hayatımıza yön veren kararlar verilir, yollara girilir...Okuyarak girdiğimiz hayat yolunda okuyarak dururuz son durağımızda... Herkes gider yanımızdan berimizden ama, birileri kalır yanı başımızda! Yıllarca okuduklarımızda baş başa kalırız tıpkı yanı başında duran bir sadık eş gibi... Okuduklarımızla konuşur, okuyarak son cümlelerimizi özgürce dudak aralarından bırakır, nokta koyarız son nefesimizle beraber faniye...

17 Kasım 2018 2-3 dakika 34 denemesi var.
Yorumlar