Öğretmenim Bilgilerinizi Yenileyin

Sevgili öğretmenim!
Sizinle derslerinizin sıkıcı geçme sebebini paylaşmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki derslerde gereken verimi alamadığınızda siz de üzülüyorsunuz.
Bunun için bir öğrenci olarak gördüğüm eksiklikleri siz değerli öğretmenimle paylaşmak istedim. İlk önce şunu sorayım: bir insan kendisinin yapmadığı bir şeyi başkasından isteme hakkına gerçekten sahip midir? Veya bu husus ahlaki midir?
Bir baba, anne veya bir öğretmen gençlerin karşısında elinde sigarayla konuşurken gence sigarayı bırakmasını önerebilir mi?
İşte sevgili öğretmenim bana okumam gerektiğini söyleyen siz değerli büyüğümü hiç kitap okurken görmedim. Nerden mi biliyorum? Çünkü hiçbir dersinizde bizimle okuduğunuz bir kitabı paylaşmadınız.
Belki sizler saygıdeğer büyüklerimiz okuduğunuz kitapların ilginç bölümlerini bizimle paylaşmış olsaydınız, biz de o kitaplara yönlerdik. Bakın Elif Şafak adlı yazarın ?Aşk? Ahmet Ümit'in ?Bab-ı Esrar? adlı romanlarını okuyanlar Şems-i Tebriz'inin ?Makalat? kitabını da alıyorlarmış. Siz de bizi böyle yönlendirecek meraklar uyandırsaydınız ne güzel olurdu!
Bunun için de siz değerli öğretmenlerimizin okuması ve bilgilerini yenilemesi gerekir. Yenilenmeyen bilgiler durgun su gibidir. Zamanla bulanıklaşarak duruluğunu kaybeder. Yenilenen bilgiler ise akarsu gibidir. Taptaze kalır. Bir akvaryumu düşünün, suyu belli aralıklarla değiştirilmediği zaman kirlenir. Zamanla balıklar görülmez hale gelir. Nefes almakta zorlanır. Hem birbirini göremez hem de nereye gittiğini bilemez. Ama suyu değiştirilen akvaryumdaki balıklar canlılığını sürekli olarak korur.
Bizi görebilmeniz ve anlayabilmeniz için bilgilerinizi akarsu gibi sürekli canlı ve duru tutmanız gerekir. Aksi taktirde bulanıklaşan bilgilerinizle bizlere nasıl davranacağınızı bilemediğiniz gibi neyi nasıl vereceğinizi de bilemezsiniz.
Bizim de yeni bilgilerle geleceğe canlı bir şekilde hazırlanmamızı istiyorsanız lütfen bize okuma alışkanlığında öncülük edin.
Bilgide canlılığı koruyan öğretmenlerimizin dersleri daha heyecanlı ve neşeli geçmektedir. Onlardan sadece dersleri değil hayatın kendisini de öğreniyoruz. Böylece daha sağlıklı bir gençlik olarak geleceğe umutla yürüyebiliyoruz.
Ancak mesleğini sadece ücret ve maaş olarak gören öğretmenlerimizin dersleri maalesef çok sönük geçiyor. Onlardan yeterince istifade edemiyoruz. Çünkü bilgilerini yenilemeyen öğretmen aynı sınıfı tekrar eden bir öğrenci gibi sınıfta kalmıştır.
Bu arada aklıma şöyle bir fıkra geldi. Onu sizinle paylaşayım. Öğretmen yeni eğitim öğretim yılı başladığında ilk dersine girer. Sınıfta geçen seneki öğrencilerinden birisini görünce: ?Hiç utanmıyor musun aynı sınıfı tekrar okumaya!? Öğrenci öğretmeninin bu utandıran sorusu üzerine: ?Şey öğretmenim ben aynı sınıfı bir yıl tekrar ediyorum. Ama siz yıllarca aynı sınıfı tekrar ediyorsunuz.?
Sevgili öğretmenim!
Sınıfta kalmış bir öğrenci durumuna düşmek istemiyorsanız lütfen kitap okuma alışkanlığını kazanarak bize de öğretiniz. Sizden çok şey öğreneceğiz bunu biliyoruz. Ancak kendisine yetiştirmeyen, okuldan mezun olduğu bilgilerle yıllarını sürekli yineleyen siz değerli büyüklerimizin bizlere vereceği çok fazla bir şey olmaz.

25 Eylül 2009 2-3 dakika 59 denemesi var.
Yorumlar