Ömer'in Ardından

Ömer öldü! (Oğlumun en yakın arkadaşı. Yıllardır bir aradalar. Biz de çok kaldı. Bir nevi manevi evladım oldu benim. Sadece Ömer değil. Onlar beş taneydiler. Utku, Ömer, Semih, Yunus. Enes) Hepsine alıştım. Hepsi benim evlatlarım gibi oldular. Ama Ömer amansız bir hastalığın pençesine yakalandı ve öldü. İçim cayır cayır yandı. Ömer benim öz evladım değilken, içim bu kadar yandı. Kendi öz annesi babası ne hale gelmiştir. Bu acı unutulur mu? Bu insanlar tekrar toparlayıp yaşama nasıl tutunacaklar? Ömer hastanede hastalığını yenemedi öldü. Ya Özge Can gibi tecavüze uğrayarak, şiddet görerek ölen gençler. Ya Ali İsmail Korkmaz gibi dövüle dövüle öldürülen gençler. Onların anne babaları bu olayı nasıl unutup, nasıl hayatlarını sürdürecekler. 85 yaşındaki bir teyze, alkolik evladı ölünce acısına dayanamayıp bir hafta sonra vefat etmişti. Oğlu alkolikti. Oğlu altmış yaşındaydı. Ama teyzenin canıydı. Onun biricik evladıydı. Teyzem de oğlunun arkasından hemencecik öldü. Çanakkale'de gencecik ölen çocukların ailelerinin de içleri kim bilir nasıl kavrulmuştur. Ya yıllardır şehit edilen askerlerimizin anneleri ne haldedir? Ben Ömer'in fotoğraflarına ne zaman baksam ağlıyorum. Ali İsmail Korkmaz'ın fatoğrafını ne zaman görsem içim de bir sızı oluyor. Özge Can'ın fotoğrafına ne zaman baksam yapanlara farkında olmadan lanet okumaya başlıyorum. Ya onların gerçek anne babaları ne halde acaba?
Ömer çok gençti. "Ben yürüyeceğim Sıdıka Teyze. Yürüyüp yine size geleceğim." Dedi bana. Ben de inandım ona. Ömer daha çok genç. Atlatır yener bu hastalığı dedim. Ben Ömer iyileşecek diye beklerken ölüm haberini aldık. Hepimiz şoktayız.
Ya Ali İsmail gibi gezi olaylarında gencecik çocuklarını kaybeden anne babalar nasıl bir şok yaşadılar? Ya kızları tecavüze uğrayan Özge Can'ın ailesinin yaşadığı şok nasıl bir şoktu acaba?
Acı dolu bir dünyada yaşıyoruz. Filistin'de sürekli insanlar ölüyor. Orta Doğu kan gölü. Kim kimi öldürüyor ben anlamıyorum.Neden öldürdüklerini de anlamıyorum.
Ama insanın sevdiği birini kaybetmesi, hele de evladını kaybetmesi çok acı. İnsanın yüreği kavruluyor. Resmen kavruluyor.
12 Eylülde işkence yapılarak öldürülen gençler var. Kim bilir onların ailelerinin de içleri nasıl kavrulmuştur.
Dünya kurulduğundan beri insanlar birilerine zulüm yapıyor. Ne için?
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Acılarla kavrula kavrula yaşama savaşı veriyoruz.Yine de birbirimize zulüm yapmaktan, birbirimizi horlamaktan, kibir yapmaktan vazgeçmiyoruz. Ölümlü dünya, her şey boş görüyoruz ama yine de hiç ölmeyecekmiş gibi davranıyoruz.
Ömer'i ve diğerlerini çok doyurdum. Çok baktım. İyi ki de bakmışım. Vicdanım rahat hiç olmazsa. Hiç kırgınlık olmadı o çocuklarla aramda. Bu yönden çok rahatım.
Ömer'in anneannesi çocukları çağırıp karşısına oturtuyormuş. Ömer yerine onlarla sohbet ediyormuş. "Ömer'in yokluğunu hafifletiyorsunuz,hepiniz benim evladımsınız" diyormuş. Evet hepsi bizim evlatlarımız oldu. Keşke Ömer'de ölmeseydi. Onları evladımız gibi bağrımıza basmıştık biz aileler!

27 Mart 2015 2-3 dakika 76 denemesi var.
Yorumlar