önce

Önce solgunluğun vardı en taze yanlarımda. Sen değildin en karanlık tarafım, en çıkmaz sokaklarda tek bir kapıya açılıyordum. En yaşlı ağaçta bir ormanın en yeşil yaprağıydı her nefesin. Her nefesin bir tebessümümün katiliydi. Her nefesin bir kırışık oluyordu yüzümde. Şimdi sadece ismini silip duruyorum bütün dudaklardan.

Önce gemiler yanaştı ayrıldığımız limana sonra gökyüzü vuruldu gözlerimde. Gelip giden her akşamüstü bir yaş olup döküldü ömrümün en nisan yanlarından. Şaşkın bir mülteci gibi bir o yana bir bu yana savrulup en kinli tarafımda kayboluyorum şimdi.

Önce bir şarkı vardı dudaklarımda, sonra bir gül. Sonra ateşler yandı en soğuk taraflarımda. Şimdi alev alev tutuşuyorum hayatın en işlek caddelerinde. Biraz daha kalsın bu kör karanlık sadece bu vakitlerde tüketebiliyorum her ayrılığı. Susmalıyım biraz da aşklar konuşmalı, susmalıyım biraz da şarkılar konuşmalı. Dilimdeki notalarda senin için bir darağacı kurulmalı.

Önce ben vardım önce gölgeme sığınan ürkekliğin vardı. Kutsallarıma tutunan günahların vardı. Esrik yürüyüşlerimde dinç adımların vardı. Gözbebeklerinde yansıması vardı en sarhoş bakışlarımın. Bir bir tükenmiş şimdi ömrüm gibi, bir bir tükenmiş şimdi güzel olan her şey gibi.



19.04.2009/URFA
BAKIR ÇAKMAK

19 Nisan 2009 1-2 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar