Pardon

Pardon, yokluk içinde yokluğu ve yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığı bir dolu çokluğu; gözüm bir yerden ısırıyor sizi. Güneşe dönüp kızarttığımda kalbimi, o vakit sevmiştim sanki sizi. Şaka şaka, ben sevmem. Sevmemek hastalığından muzdaribim. Sever görünür, yanağından makas alır ve yokluğunda yetmeyen şarkıları boşluklara yazıp kendimi çoğaltırım. Dişil bir hadsizlik peyda olur ruhaniyetime, yıldız gözlerimin aydan saklı parıltısını kendime ışık yapıp karanlıkta şarkılar söylerim. Biraz deliyimdir hani. Önce kendime, sonra herkese ve her şeye. Herkes ile her şeyi evlendirip hiç kimse ile hiçbir şeyi kalmayacak olan insanlar matemine pamuk batırırım. Pansuman krizlerinde hemşir ile hemşire çığlıkları kulaklarıma batar, iğneli fıçıya benzer aşkların sonunun geldiğini söylediğim gönlümce tek kendimi şımartırım.

Boş versene be, üç günlük dünya Saadet'inde yapışkan yalnızlıkların koyusunu içmişim de bir hoş olmuşum. Size güler miyim? Günaydın cazibeli sağ kolumdan girseniz içeri, kavalyelik şiddetinizce size kanar mıyım?

Sizli bizli severim hem ben. Seni karıştırırsam ben'i bulamamak korkusu sarar, korkarım...


19 Şubat 2019 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar