Peki

Siz beni tanımazsınız. Esasında bende beni çok tanımam.

Sabahları erken kalkmayı severim, kitapları, anahtarlıkları, yemek yapmayı, şiir yazmayı.. Velhasıl her insan gibi severim işte bir şeyleri.. Lakin kendimi pek sevmem, elim kolum bağlı..

Günlerden güneş
hava kelebekle kardeş
Ben bugünlerde zıplar giderim, neşeyle koşar giderim.
Somurtkan biri değilim. Lakin bazen isyanda ederim; şükrümü de ilave ederim.

İşte tamda o gün
Bir konteynır fink atıyor
Sanki içi koca bir dünya, içinde dünya dönüyor..
Küçük bir el zıplayıverdi, önce kedi sandım, içim hoplayıverdi, börçük bir şişe fırlayıverdi..
yer yerinden oynayıverdi..
"Selam dünyalı" dedi o an bana Rabb
bak dünya ne kadarda pak !
O an içim dağlandı
"Hay içine tüküreyim ulan" dedim, kendi kendime

Önce yoluma devam ettim
sonra durdu içim,
döndüm, dünyaya..
yaklaştım konteynıra, bir salak gibi korkaka
teni karaya, gözleri güneşe çalan bir yavru
"ne yapıyorsun burada, mikrop kapacaksın" dedim
kendi içimdeki mikroba bir selam çaktım o an.
sesini çıkarmadı, apar topar çıkıverdi oradan
çıkardıklarını; yarım varilden yapma, demirden tutacakları olan sepetine koydu
baktım çıkardıklarına aval aval
menüde; çeyrek vidon küfe sardı saracak pirinç ve birkaç tane plastik şişe vardı.
ben ona seslendim, o arkasına bile bakmadan sepetine sarılıp yoluna koyuldu
o an durdum kaldım
o, sapağı döndü, bende de biraz dünya döndü
koştum ardından
"ne yapacaksın bunları? neden çöpleri karıştırıyorsun? annen baban nerede?" gibi saçma soruları ardı sıra yığdım minik bedene
"eve götüreceğim" dedi, beni utandıran güzel lisanıyla
Öyle güzel bir ses tonu, öyle zekice bir tavrı vardı ki; beni hem kendimden utandırdı hem de mutlu etti.
Derken yine koyuldu yoluna, ben yine düştüm peşine
bu kadar zavallıyım bari dünyalık vereyim dedim
"Al annene ver bunu olur mu?" dedim.
"olur" dedi.
tekrar yürüdü.
sonra döndü; elindekileri bıraktı koştu yanıma
"bunu anneme vermesem olur mu?" dedi.
"olur" dedim.
o koştu yoluna
ben koştum yoluma..

Gel gelelim afilli cümleler kurmayacağım şimdi
Hayat bana öyle afilli bir tokat attı ki daha afillisine hiçbir literatürde rastlamadım.
Ben bunları yaşarken de, yazarken de utandım
Şimdi dönüp bakıyorum da dünyama,
bende insan -dım, o da
ve onlar çoklar, bizde çoğuz..
onların dünyasında biz varız da, bizim dünyamızda neden onlar yok?
neyse ben cevabı biliyorum..
sana da "peki" dünya..

05 Kasım 2013 2-3 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar