Plastik Temaslar

Tekerlekli kara taşıtlarıyla yolculukların devam etmesiyle her gün farklı girip çıkmalar artarak sürmekteydi. Haddini bilmezlik ,son zamanların en büyük sorunu olarak görülüyordu. Sıkı fıkı dostlar birbirini aldatıyor,herkes sahte bir keyif halinde uyduruk gülüşmeler salıyordu etrafına. Kedigiller familyasından olan çitamızın da bu gelişmeler karşısında sessizliğini koruması, beni daha çok endişelendiriyordu. Kimyasal maddelerle uyuşturulmuş,yapay bir bir kalıp içinde kemik çıtırtılarıyla büyümüşken böylesine sessiz olması hoşuma gitmiyordu. Bir dönüşüm bulmanın zamanı gelmişti,herkesin faydasına olacak bir dönüşüm olmalıydı bu.

Temel yapıtaşlarına göre dizilmiş kimseler boyuyordu ağaçları,etli meyveleri çitalara kalıyor, bundan da kmsenin bir şikayeti olmuyordu,iki kişi arasındaki plastik temasların sürdürülmesiyle adları belirsiz yeni fikirler türüyordu odalardan,tahtaya değmeyecek şekilde doğurulmuş yavruların gelecekte ne olacaklarına ise şimdiden karar veriliyordu.Seçimlerde oy kullanmayan bir neslin tohumları atılıyordu yavaştan,akciğer kanserine yakalanma oranlarında da artış oluyordu, aritmetik dizilerin devamı,nereye gideceğini kimse kestiremiyordu artık.

Çocukluk devresinin çatışmalarında,belli başlı sıkıntılar doğurunca, kafamızda bir kaç tahtanın eksik olduğunu hissederiz,çitamızın kırmızıbiberliği soğuk sular aramamızı sağlar devamlı.Soğuktaki her titreme,cesaret katmanlarını inceltir,bir nigar dolusu cıvıltının kırılganlığı yaralar herkesi. Kalemi kırılan çocuklar kolejinin yeni kuşağı daha kavgacı büyür, çitaları örnek alınca bu sebeple, şevki kırılmış olurlar da ders çalışmak hak getire. Neresinden bakarsanız bakın,ocaktan aralığa kadar hep bir boşluk hali,hep tek başına olma sıkıcılığı.

05 Haziran 2013 1-2 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar