Rabbim Diye Diye

Sensizlik vuslatına düşmüş bedenim düşe kalka geçip giden vuslatın kuytu köşelerinde ne acılar çekiyor nurundan yoksun ruhum bedenim içim dışım her yerim.. Allah diye diye ...

İçim kanıyor çektiğim sensizlik acısından ... Görmez, bilmez hiç kimse, seni aradığımı sevdiğimi.. Seni ararken severken acılarda boğulup verem olduğumu.. Ciğerlerimin su toplayıp nefes alamadığını, yüreğimin ok yemiş de kızgın bir lav gibi aktığını, için için kanadığını, kollarımın yaralı bir kuş gibi çırpındığını, semalara yükseldiğini, nurundan boş ruhumun senin için kan kustuğumu kimse bilmez.. Yalnızca ben bilirim... Rabbim sen diye diye..

Sensizlik dondurdu bedenimi.. Zangırdama tuttu üşüyorum, sensizim yalnızlığında, sıcaklığın benden uzak.. Hadi gör yarabbb!! Hop hop hopluyor yüreğim, çırpınıyor Allah diye diye..

Bedenimi sarıp sarmala nurunla ısıt üşümesin.. Gönder meleklerini onlar dokunsun.. Sarıp sarmalasınlar şeklini şemailini bile anlatamadığım bilmediğim vuslat yaratılmışların, Onlarla gönderdiğin, nurunu serdir üzerime üşümesin bedenim.. Rabbim Allah diye diye..

Önümü bile göremediğim kör günlerimde, içime doğan nurlu bir güneşsin, karanlık gecelerde yolumu aydınlatan nursun.. Vuslata giden ruhumda doğan hiç anlatamadığım, Rabbimsin sen.... Bir ok ucunda günahlarımla derdimi atıp, huzura kavuşturan en güzel sevgili sensin. Sen..

Ölüm uykusuna yatsam, yazlar kışlar yıllar boyunca çılgınca sayıklasam lal olsa dilim, Allah diye diye..

Gözlerimi kapatsam uyur gibi yapsam, Nurunu gönderir misin rüyalarıma gelir girer misin, bir ömür boyu ruhumla olur musun? Rüyalarıma girsen sorar mısın ey kulum ben kimim diye ? Gideceksin diye, bilsem de, ben bilmek istemem tanısam seni, eyy Rabbim....

Bedenimde eksi derce de buz tutmuş gibi sancı verici sensizliğin... Bir ömür törpüsü yalnızlığı kol geziyor. Şimdi al bedenimi o yol gösteren kitabında ki sıcaklığa koy beni....

Tenimde huzur yok şimdi, bak, sana susamış gözbebeğimden çıkmıyor senin aşkınla döktüğün yaşlardaki hiçbir leke... Çıkmasın istemiyorum o nışanım olsun huzuruna çıktığımda....

Sana ulaşmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi, parçalamak istiyorum elime geçen her şeyi...

Bedenim felç olmuş gibi seni anarken.... Yetersiz halini sürdürüyor.. Hala çaresiz, hala başıboş bomboşum.... Ömür geçtikçe gözlerim daha da ağlamaklı hala buğulu, Senin aşkınla ışıl ışıl ışıyan ışığının yandığı gözlerim oldukça fersiz... Eyy Rabbim

Çaresizliğimdeki sensizliğe düşüyorum her an, sensiz geçen güne saate dakikaya isyanım var.. Ne zalimmiş, ne acımasız meğer.. Acıyor içim dışım, nurundan yoksun yangınlarındayım....
Ben sana ulaşmaya çalıştıkça!! Ne kadar da yakma, yıkma ve acı heveslisiymiş meğer bana musallat olan, beni senden uzak tutan o iblis..

Ya sen, Rabbim! Bu günahkar, haşa isyankar kulunu, hiç mi affetmesin affetmek senin şanındandır.. Affet bizleri Yarabbbb !! Elbette biliyorum bana gönderdiğin elçini ve melekleri.. Bense her gece, her gün, her an, her salise, dakika saat kahroluyorum, Allah'ım sen diye diye....

Hadi affet beni dinsin sen acılarım.. Bu sahte, bu yalancı, bu mendebur çilekeş yaşamın ortasında inandığım tek gerçeğim sensin... Gel sar bedenimi son bulsun sahte yalancı umursamaz kalabalığın ortasında asırlardır süren korkunç yalnızlığımız..

Ruhumdaki eşsiz güzelliğini oluşturmak için, yine senin yarattığın dağlardaki ovalardaki kırlardaki kır çiçeklerinden, lalelerden zambaklardan sümbüllerden kainattaki bütün çiçeklerden ve güzelliklerinden alıntılar yaptım sana, sırf seni oluşturmak için, sırf bu yüzden.... Allah diye diye sen molasındayım.. Sen

Varlığınla seni anıp sayıklarken, sana susamış dudağımla sebil niyetine dualarla adını varlığını içeceğim.. Sen diye diye.. Rabbimmmmm.

Seni anarken uyuyup kalmayayım diye, seni anmak için yatağıma bedenimi sarsın diye arsız dikenleri sereceğim.. Sen diye diye..

Bundan gayrı intizarında günden güne senin aşkının şimdiye kadar bana uğramadığı terk edilmiş bankların kuytu köşelerde sokaklarda yollarda eriyeceğim... Sen diye diye....

Dualarımdaki göz yaşlarım anlatsın sana olan sevgimi, anlatsın yalnızlığımı, çaresizliğimi yavaş yavaş eriyen yüreğimi, yapabildiğim kadar rabbim için veriyorum dediklerimi alan eller anlatsın, ben anlatamadım, börtü böcek dostlar anlatsın ... Kurşunlar altındaki geceleri nöbetlerimi...

Hayallerim umutlarım, özlemlerim acılarım, gecem gündüzüm, yazım kışım, suyum aşım, her şeyim hep sen... Rabbim... Hepsinin yerine seni koydum senle besleniyor ruhum bedenim her yerim.. Allah diye diye..

Rabbim diye diye..

23 Ekim 2016 4-5 dakika 31 denemesi var.
Yorumlar