Reklam Manyağı

Televizyon kanallarının her biri üzerimize bol soslu ve kurgulu reklamları öyle boca ediyorlar ki, sanki 'sizi reklam manyağı' yaparım dercesine...

Evet herkesin malumu reklamlar televizyon kanallarının ekmek kapısı ve ticari olarak faaliyetlerini sürdürebilmelerinin yegane kaynağı... Ancak, bu işin bir dozu veya yapılan karin bir marj ayarı olmaz veya olamaz mı?...

Ayrıca, yeterli denetimi yapılıyor mu?... Ne yazık ki, bu konuda şiş de kebap da yanmış durumda...

Kumandanızı alın ve açın herhangi bir kanalı izlemeye koyulun bakın ne göreceksiniz... Herhangi bir kanalda reklam furyası başlayınca anlaşmış bir şekilde tüm diğer kanallarda reklam koymakta ve seyirciye mecburen reklam izletilmektedir... Tamam anladım neden kapatmıyorsunuz o zaman televizyonu... Çünkü, son dönemlerde yerleşen bir kandırmaca var ki, izlemekte olduğunuz dizi film, yarışma veya eğlence programı, ya da haberlerin arasına konulan ya da tersi reklam arasına yapılan bu programlardaki seyir bütünlüğünü sağlamak için 'az sonra', '...dakika sonra' ya da 'şimdi' gibi ibarelerden ötürü seyirci kanala bağlanmakta zap yapma yeteneği dumura uğratılmakta...Oysa, bir reklam bittikten kısa süre sonra yeniden daha uzun metrajlı bir reklam daha yayına konulmakta ve seyirci ile sabır yarışına girilmekte tabiî ki kanal bu yarıştan galip çıkmaktadır.

Denetim yapması gereken retük (rtük) gibi kurullarda uyumakta veya seyirciyi uyutmaktadır...

Neden reklam izleyeni manyak yapar? gibi bir soruya verilecek cevap epeyce olsa sanırım...

İzleyenin yaş ve psikolojik durumuna göre ise, manyak dışında sapık, şizofren veya aptal da yapabilir...
Özellikle, 0-2 yaş grubu bebeklerin reklamları izlemesinin anlaşılamayacak büyüklükte zararları olmaktadır. Reklamlar sadece ambalajı güzel kurgulardan oluşmuş kandırmaca yayınlar değildir... Aynı zamanda verilmek istenen gizli mesajların ya da oluşturulmak istenen bilinçaltının da enstrümanlarının kullanıldığı kapitalist dünyanın önemli araçlarından biridir. Dolayısıyla çocuğunuz ya da siz masum! bir reklam izlerken farkında olmaksızın bir bilginin ağına takılmış olabilirsiniz...

Reklamların kandırmaca kısmına da değinecek olursak, bütün reklam kampanyalarında 'en iyi' ya da 'en hesaplı' mesajının öncelikle verildiğini görürüz... Reklamı yapılan ürünün en ideal olduğuna inandırılmamız için her tür yol mubahtır anlayışı kullanılır... Dolayısıyla, gerçek ve olması gereken ile reklamda tanıtılan ürünün çok farklı olduğunu yaşadıkça veya kullandıkça görür zamanla psikoloji alt üst olur ve güven problemi baş gösterir... Güvenin tamamen bittiği ortamlarda ise sağlıklı iletişim ve ilişki olamayacağı için toplumun sac ayakları tek tek düşmeye başlar... Sonuç ne mi işte yaşadığımız bu zaman...

Ayrıca reklamla büyüyen çocuklardan da sağlıklı ve sağlam bir ruh yapısına sahip nesiller beklemekte fuzuli ve çokça iyimserlik olsa gerek...Ticari kaygı ile hareket eden tv kanallarından reklamlara dur demelerini veya reklamlara ayar çekmelerini beklemekte safdillik olsa gerek... Öyleyse, çözüm biz izleyiciler ve Devletin ilgili kurum ve kuruluşlarındadır... Aklımızı ve paramızı kaybetmek istemiyorsak reklam manyağı olmadan tedbir almamız gerekmektedir... Bu tedbirlerin ne olacağı hususu ise ayrı bir yazının konusu olacak kadar geniş ve önemlidir...

Eşeğin rengini değiştir ve birazda alla pulla ve üzerine de reklamını yaparsan Arap atı diye satarsın en uyanık geçinene...

Bir diğer ve önemli konu da, reklamlarda kullanılan çocuklar özellikle bebekler ve akil! kadınların nasıl iliklerine dek sömürülmesi meselesidir... Üç kuruş para için insanlar bebeklerinin reklam maskarası haline gelmesine nasıl izin verdiğini gelin siz açıklayın... Kapitalist rejimin dişlilerinin öğütmediği ne ahlak, ne izan ne de insanlık kırıntısı kalmadı... Her şey ama her şey zamanla o dişlilerin arasına düşmekte ve un ufak paramparça olmaktadır... Vah ki vah... Zaten tv kanallarında yayınlanan reklamlar o toplumun hakkında yeterince bilgi vermektedir... Reklamın kadar konuş ya da reklamını söyle kim olduğunu söyleyeyim sözleri gerçeklik kazanmaktadır...

Reklam manyağı olmadan önceki son sapağı da dönmeden kaçırırsanız işte o zaman yapacak bir şey kalmamıştır... Ağlayın ya da dövünün onu bilemem ama reklamları kaçırmayın!...

Bizi izlemeye devam edin şimdi reklamlar... ( Bir daha ki yazım 'Az Sonra' )

14.03.2012

14 Mart 2012 4-5 dakika 35 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (4)
  • 12 yıl önce

    Aslında reklam tutkunu olmamanın bir yolu var. Hiç televizyon izlememek ya da dozunda izlemek. Mesela yalnızca hafta sonu izlemek olabilir. televizyon tamamen saçmalık olduğu gibi, bilgi de edinebiliriz. Aynı bilgisayar gibi. Faydalı kullanırsanız fayda sağlarsınız, boş kullanırsanız vaktinizi öldürürsünüz. Haberler, belgeseller ( Hayvan belgeseli değil kastettiğim tabii) çeşitli programlar vs vs. kendine katkı yapmak isteyen insan neyi tercih edeceğini, neyi izlemek isteyip neye inanacağını bilir.

    ( Reklamlarda ki kapitalist mesajlara gelince; bilinçli insan yanlışı görebilir, kafasında en ufak bir boşluğu olan insan için reklam izlemeyi bırakın yoldan geçen insanlara kulak misafiri olması bile yeterlidir. ) Ve 0-2 ya da 2-16 yaş arasındaki çocukların zaten televizyon izlememesi gereken bir çağdayız. Her yaşa hitap eden saçmalık dolu, beyin yıkayıcı programlar olduğu için. elbet burada da iş ailye düşüyor, tabi televizyonun esiri olmazlarsa..

    Saygılar..

  • 12 yıl önce

    Okuma zahmeti gösteren ve beğenerek yorum ekleyen tüm dost insanlara teşekkürlerimi sunarım...ÖF

  • 12 yıl önce

    👍😙Yazmış olduğunuz ibret verici veya ders verici de diyebiliriz👍😙

    😙👍Emeğine sağlık,can kardeşim👍😙😙😙😙😙😙😙😙

  • 12 yıl önce

    Güzel yazı. Beyni tüketim piyasacılığına hurdaya verilmiş bağımlılık kalabalıklaşmasının adını artık TOPLUM ve İNSAN olmaktan çıkarıp, SÜRÜLEŞTİĞİ güdümlülüğün aslı ve alameti tüm bunlar. İyi de DAVARLIĞINI kabullenmiyorsa millet, çıksın itirazını kendi dillendirsin ilgili mevzuata. Yoksa otursun kuzu kuzu yalansın yarasındaki tuzundan..Değil mi ya..! Dosta sevgiyle.