Ritmik Yalnızlık

Yalnızlıkta bile kalamıyorum fazlaca; kimsesizliğimi gölgelemek nispetinde varlığımı tehdit ediyor. Kalbimde hasar numarasına kandığım geçmişimin terazisi ıslıkla şu ânımı çağırıyor. Kimse anlamıyor ritmik yalnızlığımı; gören de olmuyor halsiz sessizliklerimi. Gıkı çıkmayan pencerelerim gümbürdüyor ihtimalsiz sancılarımla. Bak, gece nöbeti yine elimi kolumu bağladı; sadece uyumak istiyorum. Kendime kendimi küstürdüğüm hayatımın mucize dedikodulu rüyaları fırsat sunar belki. Burnumu çekip duruyorum, gram gözyaşım yok aslında. Sümüklü yaramaz çocukların rollerini çalıyorum; yetişkin sinemamın yazık çalan falan varlıklarında. Tüm örneklerim falan'ın filan'a şaşı baktığı yerden çıkıyor. Bir türlü barışamıyorum gecelerin attığım yıldızlarıyla; af dilesem tevazu gösteriyor bit pazarından nemalan kaygılarım. Sahici bu, kimse idrak edemiyor resmini kalbimde sakladığım kalabalık mutluluklarımı. Biri diğerine eş olsa diğeri benzerine kavuşabilmek umuduyla önündeki engelleri çiğnemekte tereddüt etmez. Yaramaz bunlar da işe yaramaz. Sade mutluluk yuvasının tezgah aşıran kaba yorumcusuyum. Geceleri artık gece olduğu gerçeğini sevmiyorum. Yarın, bugünün lokma umut eden aç köpeği olacaksa ben bugünü hangi kelimemin dipsizliğine gömeyim?

Anlamazsınız ritmik yalnızlığımı. Yalın'ın sadece bana göründüğü bir gerçekle tanıştım; asla memnun olmayacağım bu gidişle...

Dilara AKSOY

13 Mayıs 2017 1-2 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar