Ruhum Delindi Yine!

Bizler ideolojik paketlere sarılı fabrikasyon ürünler değiliz. İnsanız; uçsuz bucaksız görebilen. Ufuklarımız kalıplara sığmaz. İçimizi titreten sözler vardır, isret Necip Fazıl söylesin, ister Nazım Hikmet. Etiket olarak düşünüpte hissedemiyorsan içi boş bir paketsin demektir.
İnsanım ben içki içmesemde bu yüzden dayak yiyen bedenen çökmüş biri içimi sızlatır.ırkı fikri yüzünden yere serilmişse biri beni tarumar eder. Şehit cenazelerinde de ağlarım, gözlerim kör olacaksa bile. Birileri sevinecek diye atmam içime. Bencilim insanlığımı yaşamak adına. Ve yaşayacağım; ...mış gibi değil, ben gibi.
Deniz kabukları sorar: farkedilir miyim? Görmesini bilmeyen denizi bile göremez diyor deniz. Kalbimin deniz kabuklarını sunacağım hayata. Bağırarak ağlayacağım, sevdiğimin ellerini öpeceğim, koklayarak. Her güne şükrederek, güneşi selamlayacağım. Kendin olamadığın bir ülkenin çocuğuyum ben. Önce ben olarak başlayacağım.
Yüzüm içindekiler uçmasın diye oluşmuş bir pencere, içini puslu gösteren. Gördüğümden fazlası gözlerim. Ben kendimi bile bilmezken, sahibimin bahşettiği kadarı varken, elimde avucumda, nasıl birileri yafta yapıştırır ruhuma? Varın gidin kendi dökümhanenize kendi kalıbınızı dökmeye. Benim ruhum ?izm tanımaz.

07 Eylül 2008 1-2 dakika 3 denemesi var.
Yorumlar (1)