Saklıyorum İçimde Karmaşayı-Mezuniyet Gözlemlerim

Günümüzde başlıyorum,mezuniyet törenleri meselesi kafa yorucu olmaktan çıkıp da bahsedilen durumların gerçekleşmesini sağladığında güzel sorgulamalar başlayacak. Bulutluydu hava, açık alanda olmanın özgürlüğüne dayanmış insanların suratında bir şaşkınlık göremiyordum. Bunun temelinde, tarihi önceden ayarlanmış,en ufak bir aksiliği kaldıramayacak durumda olan bu düzenlemeyi en verimli şekilde geçirmek tüm katılımcıların temennisiydi.Ezbere dayalı öğretim hayatından mezun olduktan sonra elde ettiğim birikimlerin kullanımını devam ettirecek açıklıklardan faydalanmayı zamanla öğrenecektim ben de diğerleri gibi.Ama bu kendi mezuniyetim değildi ,o başka bir günün başka bir saatinde başka bir platformda gerçekleşecekti. Dertlere çare bulunması isteği en eski zamanlardan beri var olmaktaydı. Bugün gördüklerim de aslında bunu destekler nitelikteydi. Anlatılır ama kimse anlamazdı,çünkü kimse dinlemiyordu açılış konuşması yapan yetkilileri.Mezunlar sabırsızlıkla kep fırlatmayı bekliyorlardı, konuşma uzadıkça uzuyor,herkes kendi kafasında yeni provalar deniyordu. O kadar çok resim çekiniyorlardı ki kalkınmış ülkelerin özelliklerini bir çırpıda sayabilirdiniz.Bugün tartışma olmayacak,herkes günlüklerine bu günü, özellikle bu günü ballandıra ballandıra yazacaktı akşam eve gidince.

Çizgiye ulaşmayı en başından kafasına koymuş, ilk günlerden beri işi sıkı tutmuş olanlar dereceye girmeyi hak ettiklerini düşünüyorlardı. Tanımadıklarım çoğunlukta olduğu için bununla ilgili bir şey demeyeceğim.Başkalarının mezuniyetine neden gittiğimi de bilmiyordum,belki zaman daha iyi geçsin diyedir.

Yetkililerin konuşması bittikten sonra dereceye girenlerin isimleri okunmaya başladı. Her bölümün alkışlandığı fakat yalnızca bölümler arası rekabetin değil, kişisel hırs ve sadakatsizliklerin de tavan yaptığı bu olayı çoğu kişi fark edemedi. Üretmek yerine hazıra konmaya alıştırılmış sürülerin davranışı gibi,bir süre sonra herkes anlayacaktı verilenlerin yetersizliğini,çok garipti de bunun üzerine kafa yormak istemiyordu kimse.Sahneye çıkanlara plaketini vermek üzere çağrılanlar da biliyorlardı aslında bunun içtenliğe dayanmadığını. Sıralamanın önemi yoktu benim için, uzaktan olan biteni seyredenler bile bu oyunun parçasıydı aslında. Gözlemlerin şahsiliğine en güzel kanıttı bu mezuniyet.

Kızlarda elbise ve topuklu ayakkabı, erkeklerde takım elbise çoğunluktaydı , bunun da önemi yoktu benim için,çekilen her kare resime , ölçülerin kabulsüzlüğüyle cavaplarım olması normaldi,bunu neyin kafasıyla ya da neye dayanarak yaptığımı inanın bilmiyordum. Belki gecenin bir saatinde denemeleri okuyan tanıdıkları görmezlikten gelerek, belki de doğacak çocukların edebiyat zevklerinin neler olacağını düşünerek burayı tamamlayabiliridim. İçimden geçen ise bunun tüketim özelliğini ön safhada tutmam gerektiğini hiç umutmayacağımdı.Önemli olan anıları geriye bırakıp sıkıcı ,sıradan hayatımıza döndüğümüzde bugünü hatırlayacak olanların belleğinde her şey yerinden oynamış ve tersine dönmüş bir biçimde duracaktı. Tabi bunun kanıtlanması ne kadar zor olsa da kişiler arasında dilden dile dolaşarak gelişim sürecini tamamlayacaktı.

15 Haziran 2013 2-3 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar