Sartre'den kalanlar

Sartre' nin yıllar sonra Bulantı' sı yeniden okunduğunda bilinçaltımızda gizlenen, açığa çıkmaktan korkan sözcüklerimizle, en fenası duygularımızla bir başımıza kalakalıyoruz kocaman dünya da. İçimize sorduğumuz soru şu oluyor elbette; ulan ne işimiz var bu dünya da ya da ulan neden doğduk ki?

İlişki kurmaksa Peyami Safa' nın Yalnızız' ına kalıyor. Doğduk-yaşadık öldük! Geride ne kaldı? Gölgelerimiz. Nesnelerimiz. Kendi ellerimizle kurduğumuz sığınaklarımız hatta mezarlarımız bile sığınaklarımız, neden yaşıyoruz biz?

Bulantı işte. İğrenmeyle ilişkili kusmayla kurtuluş belki özgürlük ama Sartre' nin kadını olmakta başlı başına felaketler yumağı. Hele kadın demez mi? Ben öldükten sonrasını yaşıyorum. Bu capcanlı bu işkence tümüyle sevginin sevgisizliğin nefretin kinin öylesine tanımını yapıyor ki insanın gerçekten de ben ölsem ve ölümümden sonrasını yaşasam ve geride ne varsa ne kalmışsa benim ölümümle onlarda yitip gitseler gibi bir durumdan çok dileyiş dileyesi var..

Nesneye ruh veren insansa düşününce tabakta kendi halinde duran bir bıçakla ne düşler kurar değil mi?

Nesne ve İnsan dost mudur ya da dost muyuz nesnelerle bu kadar içli bu kadar halır-neşir olmuş yüreğimizle karışırken...

Yaşasın nesne yaşasın kan!


Bazı Günlerde

........................Bulantı notları


Bayan Anny felaketleriyle öldükten sonra yaşayan bir tiyatrocu üstelik yanıltıcı da düşünce bazında yanıltıcılığının biricik kaynağıysa zeka. Sanki kadın zekadan oluşan bir dölün üretimi gibi. Kitapta çok az yer kaplıyor. Aslında Bay Roquentin Anny' den uzak olmanın belki bilerek belki bilmeyerek en akıllı yönünü seçmiş. Anny gibi bir kadın çok az erkeğe kısmet olur. Dört yıl sonra tek bir satırdan oluşan bir cümleyi kocaman sarı renkli zarfın içine koyduğu bir kâğıda yazıyor. Şu oteldeyim beni görmeye gel. Yani sana gereksinim var seni çok özledim yok. Bay Roquentin birdenbire Bouville denen yerde yaşarken Bouville adamın en hassas girdabı olmaktan çıkıyor.

Nesnelerle sokaklarla kafelerle beyaz tenli yosmayla ve tüm bunlarla sevişirken Bay Roquentin o ana dek var olma derdindeyken Anny tüm bunları altüst edip adamı son derece soğuk karşılıyor. Bay Roquentin Anny'nin karşısında tüm bildiklerini unutacak kadına sarılacak kadar düşlerinin ortasına gömülmüşken kadın benim sevgilim var üstelik Mısırlı ve ekleyecek öldükten sonra yeni yaşamımda bir sevgili yaptım kendime aşağılık adam diyecek.

Bouville tüm amacıyken bu buluşmaysa Bay Roquentin için fiyaskoyla sonuçlanmışken aslında sözcüklerin savaşımınında bir önemi kalmıyor. Bouville birdenbire önemini yitiriyor.

Madeleine Sophie Tucker' ın Some of these days' ini gramafona koyarken aslında varolma savaşımı sırasında varoluşan varoluşturduklarımızla aşkın şöyle ya da böyle olmuş- pek önemi de kalmıyor.

Hadi hadi itiraf et Bay Roquentin. Sen sadece sevişmek istiyorsun. Oysa Anny belki de öldükten sonra yaşamakta haklı. Haklı çünkü sonsuz sevgisini hatta sonsuz aşkını da gerideki yaşamıyla bırakmakla en doğru seçimini yapmış.

Sana da Paris'e kaçış ve Some of these days' i bırakmış. Sana fazla mı dersin?

08 Mart 2014 3-4 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar