Sayın Sökmen
Sipariş üzerine yazı yazmıyorum ama her ne kadar bazı konularda ters düşsek de,işin stresini seninle beyin jimnastiği yaparak atmak çok güzeldi,umarım gittiğin yerlerde hep iyi insanlarla karşılaşırsın.
Soruna gelince bazı akıl çeldirici sorular vardır: " Yumurta mı tavuktan çıktı yoksa tavuk yumurtadan mı?" " Bardağın yarısı dolu mu yoksa yarısı boş mu?" " Kalanlar mı acı çeker yoksa gidenler mi?"
Önce şunları söylememiz lazım;hiçkimse ama hiç kimse vazgeçilmez değildir. Herkes kendi yolunun yolcusudur.
Hayat,beklemeyen bir trene benzer,isteseniz de istemeseniz de istasyon hep değişir.
Gidene "veda" edilir gelene "merhaba " denir.
Hayat durmadan akıp giden bir nehir gibidir kimi zaman yanımızda yürüyenler olur, kimi zaman bizden habersiz yollara düşenler. Her insan, kendi hikâyesinin başrolüdür ama bazen bizim sahnemizden sessizce çekilip giderler. Gidenler, ardında suskunluk, bazen de unutulmaz izler bırakır o yüzden "anamızla değil anılarımızla" anılmak gerekir,yoksa her gün kulaklarınızı çınlatırlar uyuyamazsınız.
Gidenlerin ardından çoğu zaman sorular kalır: “Ben nerede hata yaptım?” “Daha mı çok tutmalıydım elinden?” “Yoksa gitmek onun kaderiydi de, ben sadece tanığı mıydım?” " Neden şimdiye kadar bekledi?"
Aslında bazıları gitmek için gelir hayata. Vakitleri dolunca, sessizce vedalaşıp kendi yollarına düşerler ve her giden, bir yanımızı da alır götürür. Kimisi çocukluğumuzu, kimisi gençliğimizi, kimisi hayallerimizi ,kimisi hoş vakitlerimizi… Biz kalanlar ise hep eksilerek ama öğrenerek yaşarız buna da "tecrübe" deriz.
Kalanlar olmak da zordur çünkü gidenlerin hikâyesini taşımak, hatıralarını yaşatmak, bazen yokluklarıyla baş başa kalıp kendi içimize sığınmak gerekir. Suçluluk ve pişmanlık duygusu ile hep " döner" umudu yüreklerine ağır gelir."Giden gitmiştir,gittiği gün bitmiştir."deriz ama biliriz ki biz gidince de bizim arkadamızdan aynı sözleri söyleyecekler.
Belki de mesele, gidenleri suçlamak ya da kalmanın cefasını çekmek değil… Mesele; her vedanın, her ayrılığın insanı biraz daha olgunlaştırdığını bilmektir çünkü giden her hikâye, kalan her iz bir gün bize kendimizi öğretir.Gidenler de kalanlar da unutulduklarını sanırlar oysa birbirlerinin akıllarının ucunda yaşamaya devam ederler.
Doğanın değişmez yasaları vardır; gidenler olacak ki gelenler olsun,kimilerini silelim ki kimilerini ekleyebilelim,kimilerini unutalım ki kimilerine bağlanalım,kimilerine yol verelim ki kimilerine yer açılsın,kimilerini içimize gömelim ki kimilerine şans verelim.
Sayın Sökmen sana günün sözünü söyleyerek iş ve aşk yaşamında başarılar diliyorum:
Gidenleri gözyaşları ile uğurlayanlar,bir gün kendileri giden olduklarında,güle oynaya uğurlanırlar...