Sebepsiz Aşk
Aşk... Duyguların en güzeli, yaşananların en incesi, bazen duygu kaybı, bazen kendini kaybetmek, aslında sensindir. Neden sen, milyarlarca insan varken. Güzelliğin mi, kalbin mi, iyi niyetin mi. Aşık olmak için o kadar çok özelliğe sahipsin ki.
Nereden başlasam bilemiyorum. Gülen gözlerinden, minik ellerinden, herkes için iyi düşünmenden. Nasıl anlatsam bilemiyorum. Dedim ya bazen kendini kaybetmek diye. Seni düşündüğüm her dakika aklım benliğimden uçup gidiyor, gözlerim görmüyor, nefes alışlarım derin, kalbim küt küt.
Sebebim yok, seni anlatmaya kifayetli kelimeler bulamıyorum. Herkes o kadar yabancı ki seni düşündüğüm zaman, en yakınımdakileri bile tanımıyorum. Sadece sen. Gözlerin, ellerin, kalbin değil, sen.
Anlamını yitiren cümleler gibiyim, çok fazla sebebim varken aslında hiç birşey yok senden başka. Kelimeler, cümleler, kısaca her şey ayrı bir neden ama hiç birinin mantıklı bir açıklaması yok.
İnsan anlıyor zamanla, saçlarının rüzgarla şarkı söylemesi, gözünün hiç bir şey görmemesi, dudaklarından çıkan bir kelimenin yeterliliği. Ufak şeyler beni sana aşık eden, bir bir büyüyen.
Bir şeyler rayına oturuyor, aşkın anlamı tattıkça öğreniliyor. Bununla beraber bir şeyler geliyor ama bu bir şey değil, Sebepsiz Bir Aşk...
ifade edişin, anlatışın çok güzel bence. zevkle okudum bütün denemelerini..
Çok teşekkür ediyorum, elimden geldiğince bir şeyler yazıyorum işte :)