Selam Olsun Yüreği İman Kokan Adama

Canım abim, öğretmenim, Tamer Üstünel'e...

İyi insanlar ölmez derlerdi. İnanmazdım. "Herkes bir gün ölecek işte" neyine inanmıyorsunuz bunun. Garip gelirdi, saçma derdim. Bir insan öldükten sonra en fazla ne kadar saygı görür?

Bunu sizin gidişinizden sonra

"öldü" ile "vefat etti" kavramları arasında kalınca öğrendim Hocam.

Ağız alışkanlığı olmuştu belki, ama ben sizi içimde hala öldüremedim. Hala yaşıyorsunuz biryerlerde. Sizin gidişinize üzülmüyorum. Sizinle geçirdiğimiz az vakitlere üzülüyorum. Benimki de laf mı? Yıllarca omuz omuza yaşasak, yine az vakit geçirdik diyecektim size. Ama keşke biraz daha vakit geçirseydik be Hocam. İsyanım yok. Ama insan üzülüyor. Boğuluyor. Bu sabah düşündüm. Uyandım ve dedim ki; Tamer Hocasız ilk günüm.

Evet, dört kelimelik basit bir cümle. Fakat içinde o kadar çok devrik hayal var ki....

Evde bir iş yaparken yanımdakilere sizinle yaptıklarımızı anlatırdım, ve yapmak istediklerimizi. Fakat şimdi susuyorum. Sadece siz olmadan nasıl yapacağımızı düşünüyorum. Peki ya Hocam, bundan sonra ne anlatacağım?

Bugün ağaçlarımızı suladık Hocam. Yine sizden bahsettik birbirimize. Ayak izleriniz duruyor belki de hala. Fakat bugün bir garip, bir ıssız, soğuk geçti... Sahi, birden nereye kayboldunuz?

Bir kez olsun kızmadınız. Bir kez bir kötü anımız olmadı Abim... Canım Abim, Dert Ortağım, Adam...

Arkadaşlarla ne planlasak en sonunda hep şunu söylerdik: "Aynen lan hadi gidip Tamer Hocaya söyleyek beraber yaparız..." koşarak odanıza gelirdik. Hemen içeriye dalıp planlarımızı anlatırdık. Birimiz anlatır, diğerimiz aynanıza bakar, bir diğerimiz masanın üzerindekilerle uğraşır, diğerimiz de kütüphanenizdeki gül suyunu alıp üstümüze sıkardı. Bir kez olsun "bırak onu, yapma, elleme..." demediniz. Gönlünüz boldu. Ne zaman zor durumda kalsak hiç çekinmez yardım ederdiniz. Fakat birinden yardım istemeye çekinirdiniz.

Böyle alçakgönüllüydünüz hocam.

Âh Hocam âh... Sizden geriye bir âh çekiyoruz şimdi.

Bu gün şunu da düşündüm Hocam. Nereye kadar yazacağım böyle?

-Yaşadığımız anılar bitene kadar.

-Bitmez ki. Sanırım her hayal kurmak istediğimde size yazacağım Hocam.

Lütfen rüyama girin. Okula gidelim. Odanıza gidip suyu ısıtalım, kahvemizi içelim. Ağaçlara bakın, eksik bir şeyler var mı diye bize yol gösterin.

Size anlatacak çok şeyim var Hocam. Belki iki saniyelik rüyamda yine size dert yanacağım. Ama siz yine dinlersiniz. Biliyorum, kırmazsınız beni. Ama gelin Hocam. Sarılamamıştık hiç, sarılalım. Gözyaşlarımı siz silin. Ya da isterseniz ağlamam. Tutarım kendimi. Siz yeter ki gelin Hocam.

Pazartesi ilk dersimiz size. Siz gelemeyeceksiniz. Biz gelsek ders anlatır mısınız? Söz bak bu sefer konuşmicam. Ön sıraya oturup dinlicem yine sizi. Bilmiyorum birdaha nasıl resminize bakar, nasıl odanızın önünden geçerim.

Siz bizim için bir çok güzel şeydiniz Hocam...

Sizi son görüşüm gibi huzurla bekliyorsunuz.

Soğuk ellerinizden öper, selam ederim.

İnşallah kabriniz Cennet bahçelerinden bir bahçe olmuştur şimdi.

Allah sizden razı olsun...

13 Mayıs 2017

"Bu Dünyadan Bir Adam Geçti"

-12 Mayıs 2017-

15 Mart 2019 3-4 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar