Semaver

Duvarın üstündeki semavere küçük odun parçalarını atarken gördüm onu..Evin önünden ne zaman geçsem, semaverden taşan mutluluğa şahit oldu gözlerim..Hergün aynı saatlerde kapıya atılan semaver, evin sahipleri için akşam çayının vaktini gösteriyordu..Her ne kadar sobadan, ocaktan uzak kalsa da evlerimiz, semaverden yayılan duman, ocağın tüttüğünü gösteriyordu..

Sıcacık bir şeyler arıyordu gözlerimiz..Yollar ve insanlar uzarken gözlerimizde, semaver bir pencere açıyor işte o an yüreğimizde..Sıcacık oluyoruz, daha içmeden çayını..Hayranlıkla seyrediyoruz, içine atılan ağaç dallarını..İçmeden kanıyoruz biz de aynı mutluluğa..Kısa süreliğine de olsa, ortak olduğumuz için, ateşin sıcaklığına..Zevkle yapılan işler eziyet vermezmiş sahibine..Zor olsa da semaverde çay yapmak, isteyerek yapan bir çift el, değiştiriyor gözlerimizde işin zorluğunu..Ve eğlenceli bir şeyi izler gibi izliyoruz, semaverli mutluluğu..
...

Evin damına toplanmış üç beş kadın..Günlük konuşmalar içinde, çayın olmasını bekliyorlar..Evin önündeki cadde gözlere şenlik..Sinema izler gibi, izliyorlar gelip geçenleri..Bizim farketmediğimiz birçok detaya sahip, gözleri..Arada fısıldaşmayı ihmal etmiyorlar..Dudaklarının üzerinde elleri..Ah ülkemin güzel kadınları!..Oysa ne güzel sohbetler olurdu, yanan semaverin sıcaklığında..Unutup, bizi yoran düşünceleri, yeni şeyler öğrenerek, bereketli akşamların bağrında..

Yürüyüşüme devam ediyorum..Sanki geçtikçe yollardan, kendimi seyre dalıyorum..Dünyanın merkezinde sanarken kendimi, küçücük bir karınca olduğumu anlıyorum..Büyük bir istekle dönüyorum kendi içimde..Dönüyorum, dünya dönüyor beynimin içinde..
...
Birbirine zıt olsa da ateşle su içiçe yıllardır..Ateşe su, suya ateş..Odun ateşinde kaynamış bir çayla, demlenirken hayatlar, içli içli dökülüyor hatıralar dudaklardan..Torunum diyor bir ana, askere gideli çok olmuştu..Bir köy sabahında, yemyeşilken tarlalar, neşeyle oynayıp koşarken çocuklar, haberi geldi asker torunumun..Haince bir saldırıda şehit oluşunun..

Düşüyor elinden çay kaşığı içli ananın..Hesabı yoktu, torununa döktüğü ağıtların..Bir söz dağıtsın şimdi bu kasveti..Kaybolsun ansızın güneşimizi örten bulutlar..Artık yanmasın ahlarla, eyvahlarla ocaklar..Semaverler taşıp dökülsün, mutluluğu hakeden yaralı yüreklerden..
....

Ateşine dalıyorum semaverin..İçimi ısıttığım semaverin, içimi yakışını hissediyorum..Bir ananın kalp yangını eşlik ediyor halime..Ana oluyorum o an..Gözyaşlarımı saklıyorum, nasırlanmış ellerimin altında..Garip garip bakıyorum her yere..Ana oluyorum, elim yetişmiyor yüreğime..Çaresizliği soluyorum karanlıklar içinde..Semaveri unutuyorum, karmaşalar içinde..Verilmemiş hesapların sancısı sarıyor her yanımı..Söylenmemiş sözlerin gizli isyanı..

Sokaktaki çocuğun gülüşü olmasa, ana olmanın ağırlığı çökecek her yanıma..Sabahla gelen güneş aydınlatmasa bu kenti, ümidim tükenecek adeta..

Geldiğim yollardan dönüyorum, bu defa tecrübelerle..Semaverle örülmüş, tatlı karelerle..Hüznü eşlik etse de acı hikayelerin..Yarına tutulmuş umutlarla..Güzel dilekleri alıyorum avuçlarıma, dönüş yolunda..
...

Semavere kaynamak, insanlara kaynaşmak yakışır anlıyorum..Ateş, demlenmek için bir bardak çayın buğusunda..Ve su, şiir tadında bir akşam için..Analar.. Çilenin sembolü olsa da, mutluluğun kaynağı onlar..Ve çocuklar..Ellerimizle büyüttüğümüz..Çocuklar, ateşe yürüttüğümüz..İyi yetiştirilmiş çocuklar, ya da terkedilmiş, eksik kalmış ergenlikler..

Semaverin etrafına dizilmiş hayatlar..Birbirlerinin dertleriyle hemdem olmuşlar..Renkleriyle, bir kilim gibi dokunmuşlar ortak hayatların eşiğinde..Farklılıklarıyla seçilmişler gittikleri her yerde..Ama yine de sevilmişler, dışlanmamışlar hiçbir yerde..Semaver en büyük ortak noktaları olmuş anaların..Akşam sohbetlerinin vazgeçilmezi olmuş, babaların..Ve çocuklar..En çok onlar sevmişler semaverin kokusunu..Yandıkça köze dönen odunu..Seyre dalmış yangında yürekler hep beraber aynı ateşi..Sular kaynamış, sular soğumuş, değişmemiş yine de sevgiyle içilen çayın tadı..

Şimdi aynı yollardan umutlarla dönüyorum evime..Acıları kadar bu kentin, mutluluklarını da alıyorum yanıma..Şimdi bir semaverin kokusuyla, dalıyorum kendime..Küçük odun parçalarını toplayan bir çocuk oluyorum..Bir çocuğun mutluluğu karışıyor ateşe..Ateş hala suyla güreşte..Ne ateş, ne su..Yalnız çocuklar kazanıyor bu savaşı..Bütün dünyayı sarıyor sevgi dolu bakışları..

26 Temmuz 2011 4-5 dakika 243 denemesi var.
Yorumlar