Semiliyagon

Semiliyagon!...
Peri masallarından gelen bir ses
geceleyin böler uykumu..
elleri katran kırmızı, tıpkı bir cellat gibi boğazıma düğümlenir, belirsiz,,
ben kaçarım sanki biri kovalar gibi..,
kalbim çarpar korkumdan, çarpar durur işte.
Sanki ıssız zifiri karanlık bir mağaranın içindeyim.
Elimde aydınlık saçan beyaz mı beyaz bir pelerin gibi bi giysi,,
ona sarılır dururum korkumdan.,
bu da olmasa ne yaparım?,
bu benim herşeyim derim;
karanlıktan aydınlığa çıkaran..,
hatta bu kadar değil ki anlatamam onun özelliklerini..,
kalbimin derinlerinde saklı, anlatsamda anlayan olmaz eminim.
Sonra yarı ağlar bir durumda uyanırım.
İşte olmazsa olmazım,,
pelerine benzetip, rüyamda sımsıkı sarıldığım o şey aşkımdan ibaret.
sanki bir anne yavrusuna sarılırya; köşeye çekilmiş hayali bişeye sarılmış gibi gördüm kendimi
sorarım o olmasa ben ölmekten beter olmaz mıyım?
isterseniz birde onu tarif edeyim kısaca;
o bir kişi değil ilk önce aşkım, yani kalbimdeki alev,
onu da yani o alevi farketmemi sağlayan ve alevlendiren bir kişi de var elbet..
işte o aşksız nasıl edemezsem kalpsizlikten beter olurda yaşayamazsam,,
aynı şekilde onsuz edemem hisleriyle bir vurgun yedim rüyamda, o boğazıma düğümlenen şeyde aşktı elbet..
hislerim bu şekilde ama bu kadar da basit değil Ah sen Gülzaerr !...

(Se-yhandaki
mi-nik
li-se
ya-şamımın
g-ülbahçesi
o
n-adide çiçeği)

30 Kasım 2010 1-2 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar