Sensiz
Dört duvar arasındayım,
Gece uzun ve sessiz...
Duvarım da asılı eski bir saat durmadan bana zamanın ilerlediğini hatırlatıyor. Dokunmaya kıyamıyorum dokunsam kan ağlayacakmış gibi geliyor sensizliğin içinde benim kalbimin ağladığı gibi...
Tozlu pencereden dışarı bakıyorum. En güzel anıların bile sokaklar da sensiz anlamını yıtırdığını fark edıyorum...
Balkona çıkıp yağmurun yeryüzüne düşüşünü izlerken hayaline ellerimi uzatıyorum ama o da güzelliğini kaybediyor tüm gölgeler gibi...
Toprağın o kokusunu bile içime çekmek imkansızlaşıyor, çaresizce çemberden çıkmak istercesine yanıyor tüm bedenim...
Uzakta olduğunu düşündükçe ağlıyorum yeniden dayanamayıp sensizliğe...
Sabah olmasın istiyorum, yeni bir güne başlamak, ölüme bir adım atmak gibi geliyor sen yoksun ya yanım da ...
Zaman ilerliyor ve eski bir saat bunu bana durmadan hatırlatıyor.
Umut arıyorum senden geriye kalan ufak bir ses ve sözlerle...
Halkaların paslanıp birer birer koptuğunu hissediyorum yaşamın için de.. .Güneş yeniden doğuyor ve batıyor sensiz bu şehirde, umutlarım kayboluyor birer birer...
Yalnızlığa esir oluyor bedenim kimsenin yürümeye cesaret edemediği eski bir merdiven gibi tüm hayallerim ...
Gelmeyeceğini bilmek bile yaşamın sonsuzluğa hapis olmasına sebep oluyor...