Serkan Demir
Akıl, yeteneklerimizi gerektiği gibi kullanabilmemiz için vardır. İnsan bilgisizlikten, bilgisizliğin karanlığından kurtulduğu zaman yaşadığı hayatı daha iyi tanır. Daha iyi yaşamanın yollarını bu sayede bulacaktır. Birtakım varsayımlar, kişisel görüşler ve kalıplaşmış, katı düşüncelerin ilim diye tanıtılması her zaman olagelmiştir. Biz gençler olarak bu olasılıkların son bulması için çaba sarf etmek zorundayız. Bu yolda yorulmalar, pes etmeler ya da bulunduğu bu gerçeklerin içinden vazgeçmek isteyenler olacaktır. Bizler hem birlikteliği sağlayacağız hem de bu gerçekliğin gelişmesi için ilimi her gün daha ileriye taşıyacağız.
Bunu, bir medeniyetler çatışması olarak gösterebilirler. Ama çatışma silahla olmadığı zaman kötü bir sonuç vermediği gibi geri kalmış toplumlarında gelişmesini sağlayacaktır.
Bu yolda en büyük güç kaynağımızı Hz. Muhammed'in bir hadisinde geçen sözde hâsıl olan gerçeklerle sağlamaktayız. Hz. Muhammed şöyle söylemişti:
?Kıyamet günü âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanı ile tartılır. Âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanına üstün gelir.'
İlmin, dinimize göre de en büyük gelişim aracı, en sağlam yol olduğu bellidir.
Bilime dayalı gerçeklerle yetiştirilmiş insanlar hiçbir görüş ve düşüncenin tutsağı olamazlar. İnsanlık, uygarlık düzeyinin üstüne çıkar.
Bizler batan güneşle değil, sabahın soğukluğuna rağmen doğan yeni güneş ile içimizi ısıtmayı yeğleyen gençler olarak emanet edilen bu vatanda nefes aldığımız her gün ilimi daha ileriye taşıyacağız ve Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN kurduğu bu yolda emin adımlarla ilerleyeceğiz.
( bu yazı bir sitede yarışma girmiş olup yarışma sonucu açıklandığı için burada yer veriyorum..)