Sessiz

Ay ışığı sonatını dinliyorum. Bir yaz akşamında balkonunda oturmuş, kimileri çay içerken muhabbete dalmış. Bir diğerleri balkonundan izliyor içerideki loş ışık da yanıp sönen televizyonunu kahve falı kapatmış şu çiçekli balkondakiler para da aşk da bekliyorum bak bu sefer çıkacak hissediyorum diyor sarışın kıvırcık saçlı esmer olan ben tatil çıksın istiyorum diyor. Gülüşüyorlar. 

Ben ne istiyorum. Başımı kaldırıp Ay'a bakıyorum. Hilal bu gece değişen bir şekli yok aslında oda aynı bende yaz akşamları kış akşamları değişmeyen bir döngüde devam eden değişmeyen bir ritüelin sıralaması gibi... 

Doğum yaşam ve sonrası ölüm ... Farklılıklar sadece hayatımızdaki çalışma , alışveriş , çoluk çocuk eş durakları bir müzik resitalinde es durakları gibi hani o koşturmacalı hayata bir durak da durup dinlenmek ve sonra aynı yada hızlı tempoda koşmak gibi.. 

Es durakları , otobüs durakları, banklar , durmak dinlemek için yapılan materyaller ... Hyata dair dinlenme durakları... En son duraktan bahsetmiyorum, bahsetmeyeceğim. 

Hüzün var bugünlerde biraz tabi çok değil. Meditasyonu mu az yaptım yoksa duraksama mı istiyor ruhum biraz hüzün işte duraksama es zamanlarındayım. 

Belki de bilemediğim yeni bir macerayı daha zor buluyorum. İki kat çalışma ve iki kat yorulmanın verdiği yorgunluğu bildiğim için belki de .. belki de korkuyorum. Chopin ilkbahar valsi piyano ve ben . 5-6 Yaşımda iken babamın Amerikalılardan aldığı piyanoda bunu çalan annemin tınılarını dinliyor gibiyim. Üşüdüm mü ne ? Yoksa gözümden akan yaş mı ? Özlediklerim beni özlüyorlar mı ? Benim onları özlediğim gibi... Şimdi benim onları göremeyeceğim uzaklarda özlediklerim... Karanlıkta ve çok uzak da ...

Soğudu yine hava sözde yaz akşamı , hani o sıcaklar bile terk etmiş gibi dünyayı , bizi kucaklayan doğa ana bile bizden sıkılmış gibi silkelercesine iki günde bir fırtınalar estiriyor ayrı ayrı ....

Gitmek ile kalmanın arasında sessizliğin fırtınasındayım. Sessizliği yaşıyorum. Kimseye belli etmeden sanki oyun sahnesindeyim. Maske üstüne maske takmışım. Her selam verişte birini atıyorum. Ama maskeler o kadar çokmuş ki yitip tükenmiyor. 

Bitmiyor sessizlik bitmiyor maskeler ve bitmiyor es notası ....

Ebru Kaplan

3.8.22 - 22:05 / Yalova 



03 Ağustos 2022 2-3 dakika 8 denemesi var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (3)
  • 21 ay önce

    Güne düşen yazıyı kutlarım Ebru Hanım.Nice hep böyle başarılı deneme yazılara.

  • 21 ay önce

    Tebrikler Ebru hanım, Maskeler hiç bitmiyor...

  • 21 ay önce

    Hayat acı ve tatlı tarafları ile bizi bazen yontarak yontarkende olgunlaştırarak akıp gidiyor. Aslında bir iki sağlam dost dertlesecek güzel insanlar olsa hayat biraz daha yaşanabilir olur diye düşünüyorum. Kutlarım içtenlikle güzel yazınızı...