Sihirli Aynalar

Geçen gün hüzün basıveriyor birden benliğimi. Sebebi ise sosyal paylaşım sitesinde dolaşırken gördüğüm bir fotoğraf. Nişanlı bir çiftin fotoğrafı bende deprem etkisi oluşturuyor. Neden mi? Çünkü o fotoğrafta eski bir tanıdığım var. Tanıdık deyip geçmemek lazım, bir zamanlar tüm benliğimi unutup, onunla yalnızca biz olmaya ant içtiğim o vefasız yar var orda, adı yüreğimde saklı. Yanındaki kıza pek dikkat etmiyorum edemiyorum ?başkası olsa inceler ve yerimi kimler almış diye araştırırdı hani- ne gerek var ki kızı incelemeye o vefasızın kıza bakışı yetti bana, anlatıyor her şeyi. dayanamayıp kapattım fotoğrafı. Bir zamanlar bana da öyle bakmıyor muydu o vefasız? Ne çabukta unutmuş oysa daha bir sene geçti aradan... Aslında çokta üzülmüyorum ama düşünmeden de edemiyorum hani; o fotoğraf mı sahte olan, yoksa benim hafızamdaki anılar mı sahteydi? Benim gerçek sanıp yaşadığım o anlar onun için bir rolden mi ibaretti?
Ve birden çocukluğumda okuduğum kitaplar geliyor aklıma, ne alaka demeyin, hani hiç de fena olmazdı o masallardaki sihirli aynalardan olsaydı da izleseydim onun hayatını. Belki o zaman beynimi kemiren sorulardan kurtulurdum. Neyse ben sihirli aynaları düşünürken dalıyorum hayallere, izliyorum onları bir pencereden. Evlenmişler çoluk çocuğa karışmışlar. Kızına benim adımı vermiş. İçi titriyor onu çağırırken. Eşi otoriter birisi, o özgür ruhlu adamın benliğine prangalar vurmuş, sanki boynuna bir ip takmışta ha bire çekiyor istediği yöne. Hayatı sıradan bir hayat işte... Anlatılacak pek bir şeyi yok. Doymak için yemek yiyen, eve para getirmek için delice çalışan bir adam. Fakat bezmiş, yılların yılgınlığı yüzüne vurmuş sanki. O yorulmasın da kim yorulsun, hiçbir şeyden memnun olmayan zamanında yaptığı küçük bir fedakârlığı sürekli yüzüne vurup 'ben senin için böyle yaptım sen ne yapıyorsun?'diye sürekli eşini küçümseyen dırdırcı bir kadınla evliyken? Ve bir çizgi fark ediyorum vefasızın suratında, öyle bir çizgi ki pişmanlıklar la dolu. 'keşke'lere boğulmuş sanki ruhu. O çizgi anlatıyor her şeyi. Sanki benim onu izlediğimi görüyor da dile geliyor alnındaki o çizgi; 'sen olaydın ben bu adamın suratında olmayacaktım 'diyor bana. 'Beraber göğüs gerecektiniz bütün zorluklara, sen sevgiyle bakacaktın onun gözlerine, kızdığında kalbini kırmamak için susacaktın. Yüreğin titreyecekti darıldığınızda. Mektuplar yazacaktın kırgınlığını anlatan. Ve o yine dayanamayıp özürler dileyecekti senden. Gülüşleriniz, gözyaşlarınız, hüzünleriniz ortak olacaktı her zaman. Canım dediğinde yüreğini görecektin Vefasız'ının ses tellerinde. Ben hiç yakışmadım ya bu yüze, hadi neyse... Kendisi çağırdı beni, anlayamadı seni bıraktığında onun suratına yerleşeceğimi. Hiç yakıştıramadım size ayrılığı, ben hiç yakışmadım bu surata...' işte böyle diyor bana Vefasızım'ın alnındaki o derin çizgi.
İrkilerek kendime geliyorum bir anda. Ve yüreğim ikiye bölünmüş durumda. Bir yandan bu düşündüklerimin gerçek olmasını istiyor, bir yandan ise; mutlu olsun dua et sen ona kıyamazsın, diyor. En baskın gelen ses bu hayalin gerçek olmasını isteyen taraf oluyor.
Belki benim kinci birisi olduğumu düşünebilirsiniz belki bitip gitmiş bir aşkın ardından bu kadar kafa yormayı gereksiz göreceksiniz, ama beni kınamayın lütfen. Eğer beni kınarsanız aynı şeyin başınıza gelmesinden korkarım. Aşkı, aşığını bırakıp giden olmak kolay, yeni aşklara yelken açması uzun sürmüyor. Ama dikkat edin kalan taraf, siz olmayın. Çünkü kalanlar tıpkı benim gibi çakılıp kalıyor. Unuttum dediği anda gördüğünüz bir fotoğraf ya da bir filmi izlerken duyduğunuz bir söz kalbinizdeki depremin artçılarını oluşturmaya yetiyor.
Bu yazıyı 'aşk hayatınızdan eksik olmasın' diyerek bitirmek isterdim ama korkuyorum, diyemiyorum. Zira aşk ayrılığı ve acıyı da beraberinde getiriyor. Biz en iyisi sevgiyle yetinelim şimdilik.
Kucak dolusu sevgilerle...

17 Eylül 2012 3-4 dakika 11 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Ahh hayat ahh Bir gün gül verirsin elimize Gün edersin günümüzü Diğer gün kalbimize batırırsın dikenini Zehir edersin bayramımızı, düğünümüzü Ne denir ki sana bilinmez En iyisi galiba Getirdiklerinin hepsine "eyvallah"

    Şimdi ne demek lazım bilemiyorum, ama bildiğim çok güzel ve duyguları samimi aktarımla dile gelmiş bir yazı okudum. Yüreğine ve kalemine sağlık, Birde hayatın getirdiklerini kabullenip hayatı sevmek ve mutlu olmak en güzeli galiba.... Başarılar....