Sizde de Var mı O Boşluk Duygusu

Kocaman bir boşluk var içimde. Sanırım herkesin içinde var bu boşluk. Tarkan'a sormuşlar "Yeni kaset ne zaman geliyor" diye. "Ülke bu haldeyken bana yeni kaset soruyorsunuz " diyerek çok sert cevap vermiş. Hepimiz korkuyoruz. Bizi neler bekliyor? başımıza ne gelecek? Bir cümle okudum "Bir yerde patlayarak ölmezsek eğer, büyük bir ihtimalle kahrımızdan öleceğiz" yazıyordu.
Yine Gandi'nin bir sözünü okudum "Bu dünyadaki hiçbir toprak parçası, ölmeye, ya da insan öldürmeye, kan akıtmaya değmez" diyordu. Ama insanlar bir parça toprak parçası için ha bire birbirlerini öldürüyorlar.
Ben de yeni bir kitap çıkarmak istemiyorum. Ülke bu haldeyken ne gereği var. Kendime sigorta ödüyorum. Emekli olacağımdan da hiç ümidim yok. Kişisel gelişim kitapları sürekli, "Pozitif düşünün, evrene pozitif enerji gönderin" diyor. Deniyorum, iyi düşünmek için uğraşıyorum. Eski yazı bilirim ara sıra oturup okuyorum. Ülkemiz için, dünyada savaşların bitmesi için , sürekli dua ediyorum.
Yani Allah'tan ümidimi kesmemeye çalışıyorum.
Dün bir söyleşiye gittim. Orada birisi bir soru sordu. "İnsanlar yaşadığımız olaylara karşı çok duyarsızlar "dedi.
Ne yapsın insanlar. Barış için yürümek isteyenleri de patlattılar. Eylem yapmalarına, yürüyüş yapmalarına da izin vermiyorlar insanların. Hepimiz elimize silah alıp sokağa mı çıkalım.
Yine bir yazar "Silah üretimini durmalılar" diye yazmış bir yazısında. Bu düşünceye ben de katılıyorum. Eğer dünyada savaşlar bitsin isteniyorsa, bir an önce bütün silahları, patlayıcıları yok etmeliler. Bir daha da üretmemeli insanlar.
Ama savaşlar bitsin istemiyorlar. Silah tüccarları kazanmak istiyor, bizim ülkemiz bölünsün istiyorlar.
Yine aşka bir yerde, " Kalabalık yerlerde patlıyoruz, tenha yerlerde tecavüze uğruyoruz. Anne biz nasıl yaşayacağız bu ülkede!"
Bilmiyorum evladım nasıl yaşayacağız gerçekten bilmiyorum.
Bir yazıda da öğretmenlere seslenmiş bir öğrenci
"Bize yeniden kardeş olmayı öğret öğretmenim, Mustafa Kemal'in izinden giden, ülkeyi yoktan var eden atalarımız gibi...
Bize yeniden sevmeyi öğret öğretmenim, bir insanın dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, sevmeyi herkesi...
Yaparsan sen yaparsın öğretmenim."
Sanırım eğitimcilere, yazarlara, hatta anne ve babalara çok görev düşüyor. Her şeye rağmen barış demeliyiz. Soğuk kanlı olmalıyız.
Halkımızın yarısı şiddet yanlısı olup çıktı. Kadın cinayetleri arttı, en küçük bir kavgada insanlar birbirlerine saldırmaya, hatta annelerini, babalarını öldürmeye başladılar. Terör örgütlerinin yaptığı katliamlar her gün artıyor. Toplumun yarı yarıya ruh sağlığı bozukken, kalan akıllı uslu insanlarda gerçekten olanlara üzülürken ruh sağlıklarını kaybedecek diye korkuyorum.
Kimse bize bir şey olmadı diye sevinemiyor aslında. Sanırım herkesin içinde kocaman bir boşluk var. Aynı benim içimde olduğu gibi.

19 Şubat 2016 2-3 dakika 76 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar