Sobe

Sonunda sobelendim. Gözlerim gerçeğe günaydın derken benim olmayan sabahta, gece aldatması beni buldu. Hiçbir gecenin beklediği masumiyet değilim artık. Türkçe hasretler çizerken kalem, dümdüz sarıldım benim olmayan tablolara. Ressam benim için çizmemişti oysa; eski bir fotoğrafın şarjını bitirdiği kaderden dilediği özür gibi kalmıştım ortada. Açıklamayı bana yapmıyor, beni görmüyordu. Sınırını bilmeliydi insan ; görünmeyenin hayalet arzuları arşa çıkmamalıydı.

Sonunda kabul ettim. Bir alacağım kalmadı gözü yaşlı zamandan; izin verdim yaş almamıza. Hayal ceketimi çıkarıyorum şimdi, çıplak gitmiyorum ama gerçekler beni yalın görmeli , yakinen.

Sonunda hiçlendiğime içlenmedim. Bunu da seçen benim. Kendine sarılmak dururken aynı hatalara ayak basar mı insan; haydi bastı diyelim kirli halılarda görmez mi kendi ayak izlerini? Şimdi çığır açtım kendi soyluluğumda, gözlerim bulanık hadiseleri net görür oldu. Yaş almak bu demekmiş oysa...

Saklanma çocuk, seni gördüm ben. Sen, kime gerçekten sarılman gerektiğini bilmeyen bir çocuksun ya hani; ellerinle kollarını ödünç alıyorum hayata. Madem yanlış biliyorsun, hayata verelim kolları tek kendini sarsın. Çünkü insan da en çok ve sadece kendine sarılmalı aslında.

Doğuyormuşum. Agu ile başlayan fonetik kimsesizliğim fanatik acılarıma yurt bakıyormuş. Yetimhanenin kapısından ben geçemezmişim; daha görecek ve sarılacak bir zaman varmış bana. Yalancının yalancısıyım.

Dijitale taşınıyor günahlarım; sevap esvabını giyip tekke ile zaviyelerin kapanmasına sebep oymuş gibi en imanlı soytarılıklara kendini adıyor. Günahımın yalancısıyım.

Bak, ağlamıyorum. Öyle bedavaya dökmem gözyaşımı ben artık. Onun da bir değeri var. Kaç kuruşa akacaksa önce gözümden izin almalı. Biniyorum gökyüzüne, uçaktan önce. Hostesin ikram ettiği abur cuburlar mideme oturan haysiyetimin kusmuk sebebi... İşte, eski bir şarkı daha yolcusu bu gökyüzünün. İndirin beni burada. Eskiye dair her ne varsa onunla aynı gökyüzünde olamam ben. Pilot Bey, saygımla beni müsait bir yerde indirir misiniz lütfen?

Bana bir tek o kaldı. Check-in de yapmamıştım mutluluğa zaten; valizimin fermuarı kopmuştu. İndirin beni yanlışlıkların doğru zannedildiği bu kapkara gökyüzünden. Midem bulanıyor.

Sobelendim. Meşrubatı acı bir yudum bu zamanların; içmem. Geldik. Karşılıyor beni benli senelerin sadakat muskaları, başımdan geçirmiş oldular bir kere. Elem terefiş kem gözlere şiş oldum, kurşunum döküldü ama başımdan aşağı değil kalbimin içinden. Burktum. Kalbimin bir damarını.

Acıyor şövalyesi masalların; Pilot Bey, indirmiyorsanız müsait bir kendime sarılmakta; lütfen, rica ederim kapatın gözlerini gökyüzünün, iniyorum ben. Kendim inerim, huşu içinde sarı şarkılar söyler kuşlar benimle birlikte. Kendimden ayrılmamın şerefine, bir gün tekrar doğarım bir leyleğin kalbinden...

 

08 Eylül 2022 2-3 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 20 ay önce

    Sobe ilginç bir başlık olmuş. Son yazılarınızda da aynı ilginçlikler var. Aslında kimse bilmez bir dostum sağlam şiir yazar. Vardır böyle insanlar. Rahmetli meşhurların yazdıkları hafif kalır kurgularında. Neyse bu dostumla At pazarında bir kafe de otururken bir ara şiirlerin ve yazıların başlıkları özenli olmalı ki okuyucu altta ki yazıyı sırf yazı ya da şiir berbat olsa da o başlık için okur demişti. Tabii sizin yazı berbat değil. Tam aksine öteki yazdıklarınız gibi uyumlu yani sizin için bir sorun yok. Yazmasını seviyorsunuz. Gerçekten de kelimelerle oynamayı da seviyorsunuz. Ben de sizi bu şekilde sobeleyeyim dedim kendi kendime...

    Peki bu koca şehirde saklananları ve bu koca şehirden kaçarcasına uzaklaşanları ben nasıl sobelerim ki? Canı çeken ve bu koca şehri özleyen birileri beni kolayca buluyor. Kimi özür dilemeye kimi tehdit etmeye geliyor hatta kimi de abi sen bu kilolarından kurtulmadın mı oysa sporu da seversin diyen okul arkadaşlarımı da sayarsam durum kendi açımdan pek parlak görünmüyor?

    Ben hala sayıp duruyorum. Bir iki üç dört beş.....önüm arkam sağım solum sobe diye iyi mi? Buraya kadar güzel. Bir de Azrail var. Yani o da mı bu oyunun içinde?

    Sevgiyle