Sonunda Öğrendik Unutmayı

Sarp kayalıkların arasından ayakları çıplak öylece gidiyor denize doğru. Güneş tam tepede dağlar yanmış haline, toprak rüzgarla karışık bir ruh halinde, sanki bir şeyler düşünür gibi donmuş kalmış ölece, kim bilir ne geldi yine düşünürken içine...

Onlar bir kenarda dursun yani resmin içinde. Bende sizlere unuttuklarımdan bahsedeyim biraz. Unutmak bütün varlıklara mahsus bir duygu unutmak aslında zaman zaman herkesin istediği bir seçenek. Gün geliyor çektiklerimiz o kadar zor geliyor ki bizlere, bir an önce o durumun bitmesini gitmesini ve yepyeni günlerin gelmesini istiyoruz. Acılar yakıyor yıkıyor savuruyor yüreğimizi. Aklımızdan onca yük binlerce tuzak kurulu eş zaman içerikli serzenişler geçiyor yok olmak istedikçe daha da gün yüzüne çıkıyoruz. Öyle anlar geliyor ki unutmak bu zamanlar için değil sanki başka değer yargılarımızı yitirmek için hayatta kalıyor bizde şaşırıp kalıyoruz.

Bir yaz günü etrafta dolaşırken serin serin esintilerle, birden kulağınıza fısıldıyor o hiç yoktan ortaya çıkan bilmece. Dönüp dolaşıp içinizi kemiriyor ruhunuzu yok ediyor düşünmekten kendinizi alamaz hale geliyorsunuz. Biliyorum bu durumun zorluğunu, biliyorum unutmanın hem kolay hem de çetrefilli bir yol olduğunu, çok iyi biliyorum.

Ben çoğu şeyi mevsimlere benzetirim. İlkbahar bir hikayenin başlangıç kısmını, yaz gelişme kısmını, sonbahar sonuna yaklaştığın kısmını, kış ise herşeyin bittiği ve hikayenin orada noktalandığını gösteriyor. Ne kadar doğru bir tespit bilemesem de yani bu kısım tartışmalı olsa da, hepimizin bir hikayesi olduğu unutmaya dair çabaları olduğu ortada... Kim ne derse desin aslında gün geliyor unutuyoruz. Süresi dolunca her yaşanmışlığın bir unutma limiti oluyor ve usumuzdan göçüp gidiyor. Biz buna bazen çok istekli olmasakta...

Gece çöküyor gündüzün ardından tüm kötülükler ayağa kalkıyor herkesi yıldırmaya çalışıyor sokaktakilerin canını almaya çalışıyor. Bazen de bize insanlığımızı unutturuyor. Aslında göremediğimiz kadar kolay bir şey unutmak. İnsan istediği her an iyiliği kötülüğü yardımseverliği bir çırpıda unutabilir. Hiç farkına varmadan sadece kendimizi düşünür hale gelebiliriz. Öyle şeyleri yaşar veya öyle şeyleri istediğimiz halde yaşayamayız ki bir bunalım alır götürür bizi. Hani depresyon dediğimiz var ya işte o duygu bizi biz yapan tüm değerleri yok edebilir, hem istediğimiz her şeyi beynimizden silebilir, hem de istemesekte tüm insanlığımızı bir gün saçma sapan bir masada bırakabiliriz.

İnsan olmak zor zanaat.
Unutmak çok kolay, unutmak çok zor.

İnsan olduk, savrulduk, yaşadık, yaşlandık, unuttuk, unutturduk, dirildik, yok olduk. İnsanlık zor zanaat vesselam...

Bence biz unutmak istediklerimizi rahatça unutabiliriz. Ama yapmamız gereken tek şey insanlığımızı ve kendi iç mahkememiz olan vicdanımızı unutmamak. Umarım istediğinizi unutur ama insan olduğunuzu unutmazsınız.

Sonunda öğrendim unutmayı diyen ama insanlığını unutmayan herkese benden selam olsun...



07.05.12

07 Mayıs 2012 2-3 dakika 21 denemesi var.
Yorumlar