Söz Vermiştin Dönecektin
Yağan yağmura inat başım dik yüreğimde senin varlığın hızlı adımlarla ilerliyorum, nereye nasıl gideceğimi bilmeden... Bana verdiğin bir söz vardı:'baharda döneceğim, bekle beni seni hep seveceğim' demiştin. Tutunduğum tek dal beni hayata bağlayan bu sözlerinmiş, beni yokluğuna hazırlamakmış tüm amacı.
Seni son gördüğümde gözlerin donuk bedenin halsizdi. Gizli bir el kalkmış, otobüse binmek için seni sürükler gibiydi. Bakışların derin, kalbin buruk sanki kalmak istiyordun kaderin silsilesine inat. İşte o an unutamadığım sözler çıkmıştı küçük harflerle dudaklarından, birbiri ardına sıralanmıştı, kalbimi en derinden yaralayarak. Vücudum bedenime ağır, nefes almak kifayetsiz kalmıştı. Tek bir söz söyleyememiştim. Bütün kış baharda döneceğin günün hayaliyle ısındım. Geldiğinde güneşin doğuşunu gösterecektim sana. Çiçeklerin, denizin, kumsalın en masum anlarını izleyecek, gün batımında güneşe birlikte veda edecektik. Birbirimizden uzak geçen günleri, keyifli anlarımızı beklide küçük sakarlıklarımızı anlatıp gülecektik. Yine gözlerimi alamayarak seyrettiğim tavşancıkları kıskanıp bana kızacaktın. Bense tüm gün kırılan kalbini türlü palyaçolukla onarmaya çalışacaktım...
Yokluğunda kendimi kandırdığım çok oldu, sana benzeyen her şeyi sevdim ben. Sevdiğim her şeyde senden izler vardı. Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, ben sadece kendimi kaybettim. Hiç olmadık zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım. Seni bulmak için yollara düşmek geldi içimden ama gidemedim. Bir sözün vardı, unutamadığım döner gelir dedim, biran olsun sana kızmadım. Ruhum kor ateşlerde iken ben bir gün dönersin diye ışıkları kapatmaz oldum. Kendimi unuttuğum oldu, küçük kavgalarımızı unuttum, tatsızlıklarımızı unuttum, bir seni unutamadım. Hep dönmeni bekledim.
Zamanla kayıplarım oldu, acılarım oldu, silinen dostlarım arkadaşlarım oldu, bir tek senin yüzün kaldı aklımda. Yalnızlığa alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım. Çalan telefonlara dehşetle sarıldım, açılan kapılara dört gözle baktım, bir kimse vardı sonunda sen yoktun. Evin her köşesinde senden bir parça vardı, kapı kollarında parmak izlerin. Umutla gökyüzüne bağırdım:'Nerdesin ey sevgili'.Bir mevsim döndü, sen dönmedin. Hiç bu kadar buruk hayallerim yoktu, kimseyi bu kadar beklememiştim senden önce. Sen gittikten sonra dertler yüreğime yerleşti meğer beni oyalayan tek şey dertlerimmiş...
Özlemlerim hiç bu kadar derin olmamıştı, yokluğuna. Hasret bu kadar büyümemişti. Heceler düğümlenmemişti boğazıma, dizeler anlamsız kalmamıştı bakışlarıma. Dünyam kararmamıştı hiç bu kadar, soluk kalmamıştı yaşamak, sevmek güzeldi masallarda sonu mutluluktu, her şeye inat...
Göçebe yüreğimle sensizliğe açılmak geliyor içimden. Meçhule giden rıhtımdan ağır ağır yol alan, o gemiye yetişmek istiyorum. Seni bulmanın özlemiyle bakıyorum, geride bıraktıklarıma son bir kez, ne beni gören ne de duyan var. Kulaklarıma hüznün türküsü çalınıyor bu yolda, ellerde mendil, kalpler hazin; sensiz yaşamak zulüm geliyor bana lakin...
Tam anlamıyla harikaydı