Süheyla- 1

Süheyla

Süheyla henüz onbeş yaşındaydı ve annesini kaybedeli bir yıl olmuştu. Annesinin ölümünden sonra köyde hiç kimseyle oturup sohbet etmemiş uzun uzun konuşmamıştı.

Babası yada ağabisi ile ormana çayıra giderken yolda izde rastladıkları dostları komşuları babasına yada ağabisine hal hatır sorarken aradan Süheyla'nın da hatırını soruyorlardı. Süheyla iki üç cümleyle iyi olduğunu anlatırdı.Çünkü herkesin ona acıyarak baktığını ve geleceğinin babası ve ağabisi arasında geçip köyden biriyle evlenip devam edeceğini düşünüyorlardı. Bu Süheyla biliyordu.

Fakat Süheyla dışarıdan göründüğünün tam tersine dünyaya çok geniş bakıyordu. Çünkü o evdeki eski ve tek dalga radyodan. Köyünün dışındaki dünyayı çok iyi anlamış ve hep o dünyada geleceğine hayal kuruyordu. O köyün dışından çok rahat bakabiliyordu dünyaya.

Bu düşüncelerini paylaşacak kimsesi olmadığından ve onu anlamazlarsa korkusundan susuyordu. Fakat evde babasına ve ağabisine bu dünyayı öğretmeliydi. Bunun için yavaş yavaş ağabisine kızmayacağı şekilde anlatmaya başlamıştı. Ağabisi kahveden geldiğinde ona kızmayacağı şekilde radyodan dinlediklerini anlatıyordu. Babası da askerdeyken öğrendiği ve Süheyla ile beraber mecburi radyodan dinlediklerini anlatarak aslında Süheyla'ya yardım ediyordu.Ağabisi biraz daha onlardan tutucu ve kuralcıydı. Fakat yinede onları dinliyor bildikleriyle ilişki kurmaya çalışıyordu kafasında.

Annenin ölümünden sonra Ağabisi Ahmet Süheyla'ya daha sıkı kontroller ediyor tembihlerini sıkı tutuyordu. Zaman zaman da kızıyor kimseyle arkadaşlık etmesine izin vermiyordu. Bu sebeple de Süheyla öğrendiklerini kimseye anlatamıyor paylaşamıyordu.

Ahmet askere gidecekti artık zaman yanaşmıştı. Fakat kız kardeşi ve babasının onsuz ne olacaklarını da düşünüyordu. Bu yüzden Süheyla'yı daha çok konuşturuyor onun fikirlerini daha iyi anlamaya çalışıyordu. Bu sebeple onu anlar gibi yapıp sürekli konuşturup düşüncelerini anlamayı hedefliyordu.

Bu durum Ahmet'in gitmesine bir ay kala daha sıklaşmaya ve karşılıklı konuşmalara sebep olmuştu. Ahmet'in tembihleri artmıştı. Daha çok kızıyor ve emirleri daha sıkı oluyordu. Süheyla bu durumdan çok sıkılmış olduğundan gitmesine üzüldüğü ağabisinin artık gitmesini istiyordu. Nihayet gün geldi ve Ahmet bir tahta valizle vedalaşarak köyden askere gitmek için ayrılmıştı.

Süheyla babası Ali beyle beraber suskun geçirmişti iki günü. Radyosu bile açılmamıştı iki gün. Sonra yavaş yavaş alışmaya başladılar bu duruma ve eski günlerine dönmeye başlamışlardı.Süheyla işlere bazen yalnız gidiyor bazense babası ona yarenlik ediyordu. Böylece Süheyla yaşıtlarıyla selamlaşmaya ayak üstü sohbetler etmeye başlamıştı. Onlarda onu tanımaya başlamışlardı. Kısa sürede komşu kızlarıyla dostluk kurmuştu. Böylece daha neşeli olmuştu. Artık fikirlerini de arkadaşlarına az az anlatıyordu. Yinede anlamazlar diye korkuyordu.

Babası bu durumdan memnundu ve Süheyla'ya arkadaşlarına gitmeye izin veriyordu. Arkadaşlarının da ona gelmesine. Böylece Süheyla yalnızlıktan kurtulmuştu fakat radyosunu dinlemeyi ve dışarıdaki dünyayı tanımaya yeni şeyler öğrenmeye devam ediyordu. Bazı gecelerde babasıyla oturup ağabisinin mektubunu okuyor ve babası söylüyor Süheyla cevap yazıyordu. Ona iyi olduklarını ve köyde olan biteni ona anlatıyorlardı. Oda onlara arkadaşlarını komutanlarını ve geçen günlerini anlatıyordu. Arada Süheyla'ya tembihlerini ediyordu mektubunda.

Okullarda yaz tatili başlamıştı radyodan dinlemişti. Özlem duyduğu okuyup öğretmen olma hevesi ile hayaller kurmuştu. Fakat bir anda olasılık var mı diye düşündü ve nasıl olabilir diye düşünürken kapı çalmıştı. Kapıya babası gitmişti. Komşuları Ayşe teyze gelmişti Süheyla yanaştı kapıya babasının yanına buyur demiş ve de şaşırmıştı çünkü komşuları anası öleli hiç gelmemişti evlerine.Uzaktan hal hatır sorardı ve hep uzak dururdu.

Ayşe teyze geliş sebebini anlatıyordu. Yetiştiremediği ve yalnız yapamayacağı bir işi vardı ve Süheyla'yı da yarınki ırgatına çağırıyordu babası eğer izin verirse. Babası soralım işi var mı diye döndü Süheyla'ya o heyecanlandı fakat belli etmedi. Sadece çamaşırım vardı onları da yıkarım şimdi yarın gelirim diyebildi. Ayşe hanım sizinde işiniz olunca bende gelirim söyleyerek oradan ayrıldı. Çok sevinmişti çünkü köyde hiç ırgata gitmemişti hep uzaktan imrendi o neşelere sohbetlere. Hep içinden bu sohbetle insan en ağır işi yapar yorulmaz diye düşünür ve hep heves ederdi.

Süheyla çamaşırları yıkayıp astı ve erkenden yatmıştı çok mutluydu ilk defa ırgata gidecekti. Oradaki güzellikleri yaşayacaktı.

Sabah erken kalktı ve babasının kahvaltısını hazırladı. İneklerini sütünü sağdı koyunları dışarı çıkardı ve üstünü giyip malzemesini alarak komşularına gitti. Köyün bütün kızları ordaydı sanki. Güle oynaya yürüdüler işin olduğu bahçeye ve Ayşe teyze onlara çalıların kesileceğini gösterdi başladılar işe. Çalışırken yapılan şakalar ve sohbetlerden saat fark edilmedi Ayşe teyze kızlar biri yemeği hazırlasın yada ben gidiyim diye seslendi onlara onlarda hayır sen yoruldun siz gidin diye söylediler ona. O da yemeği hazırlamak için ayrıldı oradan ve biraz sonra seslendi kızlara yemeğe gelmeleri için.

Otların konması için yapılmış bir barakada yemek hazırdı oturdular yemeğe sohbet ederken yemeklerini yiyordular. O sırada Ayşe teyze ocaktaki ateşi yakmaya çalışıyordu açık olan kapı tıklandı ve herkes o tarafa baktı buyurun dediler. Gelen Üstü düzgün giyimli genç civan gibi bir delikanlıydı ve Ayşe hanımı aradığını söyledi. Süheyla buyurun Ayşe teyze bu dedi.O sırada ateşle uğraşan Ayşe hanım seslere döndü ve kapıdaki kişiyi gördü sustu kalbi hızlı hızlı çarpıyordu herkes onlara bakıyor onlarsa birbirlerine bakıyordu. Baktılar birbirlerine o sırada Süheyla buyurun Ayşe hanım bu bunu mu aradınız bir sorun mu var dedi sessizliği böldü. Ayşe teyze ağlıyordu heyecanla kızların üstünden geçip oğlum hasan sensin evet sensin deyip sarıldılar birbirlerine ikisi de ağlıyordu.

Kızlar işaretleşip yemeklerini alıp uzaklaştılar çimene serdikleri örtünün üstünde yemeklerine devam ettiler. İçlerinde en büyük olana sordular hani Ayşe teyzenin çocuğu yoktu. O da babası giderken alıp gitmişti diye cevap verdi.Kızlar ne gaddarmış adam Ayşe teyze neler çekmiş baksana....


Devam Edecek....

20 Eylül 2009 6-7 dakika 14 denemesi var.
Yorumlar